Kimlik
toplumsal olarak inşa edilen, çok boyutlu, değiş(tiril)ebilir bir kavramdır ve
açık uçlu süreçlerin bir sonucudur. Dolayısıyla, bireysel ya da kolektif
aidiyetin kimlikleşmesidir aslında. Onun dinamik niteliği dini kimlik gibi
farklı kimliksel oluşumlar ya da versiyonlar sonucuna varabilir. Bu bağlamda,
kimlik, iktidar ve çıkar üç temel bileşendir ve birbirlerini etkilerler. Devrim
sonrası İran’ın resmi kimliği bu yaşamsal üçgene sahiptir ve bu çerçevede Şii
kimliği siyaset felsefesine, resmi dine ve devlet işlerinin rotasına
dönüşmüştür. İranlı kadınlar ve genç İranlı kadınlar, özellikle reformcu genç
İranlı kadınlar ise toplumdaki en hassas grubu oluşturmaktadırlar. Araştırma sorum şudur: “Şii kimliği
anayasada kadının statüsü üzerinde karar verici bir faktör müdür?” Bu makalenin
temel sütunları kimlik (kavramsal çerçeve olarak), İran anayasası, Şii
kimliğine ve anayasaya göre İranlı kadınların yasal statüsü (ki ikisi birbirini
etkiler).
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 1 |