The concept of intertextuality began to be theorized around the world, especially since the 1960s, and began to take its place in the field of novels. The thesis that every text is autonomous and that there is no word or expression pattern that has not been said before in the world is one of the basic foundations of this theory. This situation initiates a new process in both the way texts are written and the way they are handled and evaluated. The phenomenon of intertextuality, which permeates almost all fields of art, is the sharing of the knowledge acquired by branches of science such as philosophy, history, geography, physics, chemistry, mathematics, sociology, psychology and arts such as painting, cinema and photography among themselves, and the thickening between newly created texts and works of art. It results in the elimination of walls. While it was previously considered shameful to quote any work openly without citing the source, in texts written with a postmodern approach it becomes one of the basic components of the work and the artist now creates a new composition by placing all the materials he has accumulated on the art ground and begins to produce. Differences between art types begin to disappear, and permeability in terms of aesthetics, theme and subject emerges between texts and works of art created by different disciplines. İhsan Oktay Anar is an author who enjoys applying the elements of intertextuality in almost all of his novels in a mysterious and playful manner. The novel Efrasiyab's Stories also contains many elements in this regard.
Metinlerarasılık kavramı özellikle 1960’lardan itibaren dünyada kuramlaşarak roman sahasında yerini almaya başlar. Her metnin özerk olduğu ve dünya üstünde o güne kadar söylenmemiş bir söz ya da ifade kalıbı olmadığı tezi bu kuramın temel dayanaklarından olur. Bu durum, metinlerin hem yazılış biçiminde hem de ele alınış ve değerlendiriliş biçimlerinde yeni bir süreci başlatır. Neredeyse tüm sanat alanlarına nüfuz eden metinlerarasılık olgusu, felsefe, tarih, coğrafya, fizik, kimya, matematik, sosyoloji, psikoloji gibi bilim dalları ile resim, sinema, fotoğraf gibi sanatların elde ettikleri birikimlerin kendi aralarında paylaşılması, yeni oluşturulan metinler ve sanat eserleri arasındaki kalın duvarların ortadan kaldırılması sonucunu doğurur. Önceden herhangi bir eserden kaynak göstermeksizin açıkça alıntı yapmak ayıp görülürken postmodern anlayışla yazılan metinlerde eserin temel bileşenlerinden birisi haline gelir ve artık sanatçı biriktirdiği tüm malzemeyi sanat zeminine yerleştirerek yeni bir kompozisyon oluşturup üretim yapmaya başlar. Sanat türleri arasında ayrımlar ortadan kalkmaya, farklı disiplinlerle oluşturulan metinler ve sanat eserleri arasında estetik, tema, konu bakımlarından geçirgenlikler ortaya çıkar. İhsan Oktay Anar edebiyatımızda metinlerarasılık unsurlarını hemen her romanında oldukça gizemli bir şekilde ve bir oyun düzeni içinde uygulamaktan zevk alan bir yazardır. Efrasiyab’ın Hikâyeleri romanı da bu bakımdan oldukça fazla unsur taşımaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 2 Sayı: 2 |
CİHANSOBAD’ta yayınlanan tüm makaleler Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Bu lisans; yayınlanan tüm makaleleri, veri setlerini, grafik ve ekleri kaynak göstermek şartıyla veri madenciliği uygulamalarında, arama motorlarında, web sitelerinde, bloglarda ve diğer tüm platformlarda çoğaltma, paylaşma ve yayma hakkı tanır. Açık erişim disiplinler arası iletişimi kolaylaştıran, farklı disiplinlerin birbirleriyle çalışabilmesini teşvik eden bir yaklaşımdır.