The relationship between religion and politics in Cuba has been a deeply controversial and complex issue throughout history. Since the arrival of the Spanish colonizers, this tension between religion and politics has manifested itself in the form of conflicts. By imposing Catholic Christianity as the official religion, the Spanish forced the indigenous population to abandon their traditional beliefs and prohibited the practice of other faiths. The prohibition of the practice of other faiths created a legacy of religious dominance and cultural resistance that profoundly influenced the structure of the country in the following centuries. During the period of US influence on Cuba, the arrival of various Protestant denominations added a new dimension to the relationship. These tensions have attracted attention as a religious reflection of social segregation. Moreover, some Protestant churches openly opposed the libertarian and revolutionary ideas that were gaining strength at that time, deepening the ideological conflicts. With the 1959 Cuban Revolution, the relationship between religion and politics became more confrontational. Some religious groups resisted the new government, exacerbating historical tensions. Since then, mistrust and conflicts between political authorities and religious groups have persisted. Although research on the relationship between religion and politics in Cuba is limited, this paper aims to analyze the historical development of these interactions and their contemporary impact through a qualitative approach and an interpretive set of values. This analysis will help to understand the enduring impact of religion and politics on Cuban identity.
Küba’da din ve siyaset arasındaki ilişki, tarih boyunca tartışmalı ve karmaşık bir konu olmuştur. İspanyol sömürgecilerin gelişinden itibaren din ve siyaset arasındaki gerilim, çatışmalar şeklinde kendini göstermiştir. İspanyollar, Katolik Hristiyanlığı resmi din olarak dayatarak yerli halkı geleneksel inançlarını terk etmeye zorlamış ve diğer inançların uygulanmasını yasaklamıştır. Bu yasaklama, dini hâkimiyet ve kültürel direniş mirası yaratarak ülkenin sonraki yüzyıllardaki yapısını derinden etkilemiştir. ABD’nin Küba üzerindeki etkisi döneminde ise çeşitli Protestan mezheplerinin ortaya çıkışı, bu ilişkiye yeni bir boyut kazandırmıştır. Bu durum, toplumsal ayrışmanın dini bir yansıması olarak dikkat çekmiştir. Ayrıca, bazı Protestan kiliseleri, o dönemde güçlenen özgürlükçü ve devrimci fikirlere karşı çıkarak ideolojik çatışmaları derinleştirmiştir. 1959 Küba Devrimi ile din ve siyaset arasındaki ilişki daha da çatışmalı bir hale gelmiştir. Bazı dini gruplar yeni hükümete direnmiş, bu da tarihsel gerilimleri artırmıştır. O zamandan beri, siyasi otoriteler ile dini gruplar arasında güvensizlik ve çatışmalar süreklilik kazanmıştır. Küba’da din ve siyaset ilişkisine dair araştırmalar sınırlı olsa da, bu makale nitel bir yaklaşım ve yorumlayıcı bir değerler dizisi çerçevesinde bu etkileşimlerin tarihsel gelişimini ve günümüzdeki etkilerini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bu analiz, din ve siyasetin Küba kimliği üzerindeki kalıcı etkisini anlamaya katkı sağlayacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 6 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Temmuz 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 3 Sayı: 2 |
CİHANSOBAD’ta yayınlanan tüm makaleler Creative Commons Alıntı 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Bu lisans; yayınlanan tüm makaleleri, veri setlerini, grafik ve ekleri kaynak göstermek şartıyla veri madenciliği uygulamalarında, arama motorlarında, web sitelerinde, bloglarda ve diğer tüm platformlarda çoğaltma, paylaşma ve yayma hakkı tanır. Açık erişim disiplinler arası iletişimi kolaylaştıran, farklı disiplinlerin birbirleriyle çalışabilmesini teşvik eden bir yaklaşımdır.