İklim değişikliği günümüzde kriz mertebesine gelmiş küresel bir sorundur ve ülke ya da bölge sınırı tanımayan etkilere sahiptir. Bu etkiler özellikle nüfusun ve ekonomik aktivitelerin yoğunlaştığı şehirlerde önemli sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Küresel ortalama sıcaklıkların artmasıyla deniz seviyelerinde yükselme, seller, kuraklık ve fırtınalar gibi aşırı hava olaylarında ve afetlerde sayı,
sıklık ve şiddet bakımından artışlar yaşanması ve halk sağlığı sorunlarının yaygınlaşması; iklim değişikliğinin şehirlerde meydana getirdiği sonuçlardır. Bu sonuçların şehirlerdeki ekonomik aktiviteler, çevresel durum, temel hizmetler, altyapılar, konutlar, insanların esenliği, sosyal yapı ve tüm canlıların sağlığı üzerine olumsuz etkileri oldukça fazladır. Ancak şehirler ve iklim değişikliği arasındaki ilişki tek yönlü olarak gerçekleşmemektedir. Şehirleşme süreçleri ve şehirlerde gerçekleştirilen faaliyetler de ortaya çıkardıkları sera gazı emisyonları ve yüksek orandaki doğal kaynak kullanımları ile iklim değişikliğine önemli ölçüde kaynaklık etmektedirler. Bu çalışmanın amacı, iklim değişikliği ile şehirler arasındaki bu çift yönlü sebep-sonuç ilişkisinin değerlendirilmesidir. Çalışmada iklim değişikliğiyle mücadelede sera gazı azaltımı ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum eylemlerinin, aynı zamanda şehirlerin dirençliliğinin sağlanmasına önemli katkı verdiği sonucu elde edilmiştir. Çalışmada elde edilen bir diğer sonuç da şehirlerin barındırdıkları olanaklar ile iklim değişikliğiyle mücadelede çözümün de anahtarı olduklarıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çevre ve Kültür |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 1 Sayı: 1 |