Sürekli borç ilişkisi olarak iş sözleşmesinin sona erme hallerinden birini haklı nedenle derhal fesih oluşturur. İş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkı TBK m. 435 ile İşK m. 24 ve 25 hükümlerinde düzenlenmiş ve TBK m. 437 ile İşK m. 26/2’de iş sözleşmesini haklı nedenle fesheden tarafın tazminat talep hakkı düzenlenmiştir. Ancak her iki hüküm de uygulamada işlerlik kazanmamıştır. Karşılaştırmalı hukuk sistemlerinde de iş sözleşmesini karşı tarafın sözleşmeye aykırılığı nedeniyle fesheden tarafa tazminat talep hakkının tanındığı görülmektedir. Esasen bu düzenlemeler genel tazminat hukukuna ilişkin esasların iş hukukundaki görünümüdür. Tazminat talep hakkı hem işveren hem de işçi tarafından yapılan fesihler bakımından geçerlidir. Ancak işçi tarafından yapılan fesihlerde zararın miktarı tespit edilirken iş güvencesi hükümleri dikkate alınmaktadır. İşverenin sözleşmeyi kusurlu ihlali nedeniyle işçinin feshe zorlandığı hallerde iş güvencesi hükümlerinden yararlanmanın kaybı zarar kalemi olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışma ile Türk Hukukunda TBK m. 437 ve 26/2 hükümlerinin değerlendirilmesi amaçlanmakta, değerlendirme yapılırken Alman, Fransız ve İngiliz Hukuku ile İsviçre Borçlar Kanunu karşılaştırmalı olarak ele alınmaktadır.
Haklı nedenle fesih İşten çıkarma İşten ayrılmaya zorlama Tazminat İş güvencesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |