Bir ekonomide ücretler ile maaşların tarihsel gelişimi, ilgili ekonominin makro iktisadi performansının değerlendirilmesinde en önemli olgulardan biridir. Uzun dönemde istihdamı artırarak, reel ücret ve maaşları sürdürülebilir olarak yükseltemeyen bir ekonominin başarılı olduğu söylenemez. Bu çalışmada Türkiye ekonomisinde reel ücret ve maaşların 1970’ten 2021’e gelişimi çeşitli göstergeler aracılığıyla incelenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde işçilerin istihdamdaki yeri ve GSYİH’den aldığı pay incelenirken, ikinci bölümde emek verimliliği ve reel ücretlerin gelişimi konuları detaylarıyla analiz edilmiştir. Son bölümde ise emek gelirlerinin kendi içindeki yakınsama dinamikleri ele alınmıştır. Çalışmada elde edilen bulgular kısaca şöyle özetlenebilir: Türkiye’de yakın geçmişte proleterleşme süreci hızlanırken emeğin üretkenliği artmıştır. Ancak ücretli ve maaşlıların reel gelirleri verimlilik artışlarına rağmen kalıcı bir şekilde iyileşmemiştir. Ekonomide son elli yılda çalışanların reel gelirlerini ve ücret çevrimlerini belirleyen önde gelen değişkenlerin; ülkenin siyasal iklimi ve demokratikleşme düzeyi, iktisadi krizler, devalüasyonlar ve enflasyonist ortam olduğu tespit edilmiştir. Eserde ayrıca ülkenin çeşitli kendine özgü gerçekliklerinin de ücret ve maaşları hangi bağlamlarda etkileyebileceği ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Çalışmada; uzun dönemde toplumsal mücadelelerin güçlü, siyasal iklimin nispeten ücretli çalışanlardan yana ve göreli demokratik olduğu süreçlerin emeğin satın alma gücünün iyileşmesi ve gelir bölüşümünün daha adil hale gelmesine katkı sağladığı, aksine otoriterleşme eğilimleri ile para krizi ve yüksek enflasyon süreçlerinin ise emek kesimini yoksullaştırarak gelir bölüşümünü bozduğu ve iktisadi - toplumsal kutuplaşmayı artırdığı ortaya koyulmuştur. Çalışanların yurt içi hasıladan aldığı payın yükselmesi için iktisat politikalarının kısa ve uzun dönemde kur ve fiyat istikrarını sürdürülebilir olarak tesis edecek ve işsizliği azaltacak şekilde planlanması ve uygulanması gerekmektedir. Siyasal evrede ise ücretli çalışan kesimin hak arama mücadelelerinin devlet zoru ile baskılanmaması, sendikalaşma oranının yükselmesi ve emek kesiminin taleplerinin siyasal süreçleri etkileme gücünün artması kısaca demokratikleşmeye ihtiyaç vardır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |