Dezavantajlı gruplar olarak kabul edilen engellilerin ve kadınların, sosyal ve ekonomik anlamda yaşadıkları kendine has zorluklar bulunmaktadır. Bu iki dezavantajın birleştiği engelli kadınlar ise çifte dezavantajlılık olarak tabir edilen, engelli olmanın ve kadın olmanın sosyoekonomik hayatta yarattığı çifte zorluklar ile mücadele etmek zorundadır. Engelli kadınlar, sosyoekonomik hayatın birçok alanında engelli olmayan tüm bireylere ve engelli erkeklere göre yoksulluk, dışlanma ve benzeri sorunları daha yoğun yaşamaktadır. Bu iki dezavantajın tek bir bireyde birleşmesinin yarattığı zorluklar bu alanda yapılan düzenlemelere rağmen devam etmektedir. Bu çalışmada, engellilik ve kadınlık olgularına dair kavramsal sorgulamalar ile oluşturulan zemin üzerinden hareketle, engelli kadınların sosyoekonomik hayatta yaşadıkları sorunlar, bu sorunların giderilmesine yönelik uluslararası kuruluşlar ve Türkiye’de yapılan yasal düzenlemeler literatür taraması ve doküman analizi yöntemleri kullanılarak araştırılmıştır. Araştırma sonucunda, yapılan yasal düzenlemelerin yeterli ve makul seviyede olduğu, buna rağmen engelli kadınların, geçmişe göre azalma ve düzelme eğilimine girse de yine de çalışma hayatında değişik boyutlarda sorunlarla karşılaşmaya devam ettikleri görülmüştür. Bu paradoksun nedeninin, yasal düzenlemelerin hayatta karşılık bulması için gerekli olan toplumsal farkındalığın ve bilincin yeterli olgunluk düzeyine ulaşmaması olduğu görülmektedir. Çözüm için ise yasal düzenlemelerin toplumlar tarafından içselleştirilerek bir bilinç haline getirilmelerini sağlamak amacıyla, farkındalık ve eğitim çabalarının akademik çalışmalar eşliğinde sürdürülmesi gerektiği önerilmiştir.
Ayrımcılık Engelli Kadınlar Engelli Kadınların Sorunları Çalışma Hayatında Engelli Kadınlar Çifte Dezavantajlılık
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |