Asbest, geride bıraktığımız yüzyılda, düşük maliyetli, dayanıklı ve kolay işlenebilir bir mineral olması nedeniyle endüstride en yaygın kullanılan ara madde olmuştur. Bu özellikleri itibariyle iktisadi rasyonalite ile tutarlı gibi gözüken asbest kullanımının, insan sağlığı üzerinde orta ve uzun vadede yol açtığı onarılamaz hasara dayalı negatif dışsallık, aslında toplumların katlanmayı göze alamayacağı kadar büyüktür. Bu çalışma, dünya üzerinde birçok ülke tarafından yasaklanan veya en azından sınırlandırılan asbest kullanımı meselesine temel olarak iki perspektiften yaklaşmaktadır. Öncelikle, uluslararası iktisat perspektifinden, krizotil asbestin uluslararası ticaretinde tehlikeli kimyasal sınıflandırmasına dahil edilmemiş olması, mevcut düzenlemelerin gerçekte yetersiz ve biçimsel kaldığını göstermektedir. Diğer taraftan, iş sağlığı perspektifinden bakıldığında, asbeste maruziyetin insan sağlığı üzerindeki sonuçlarının gecikmeli ortaya çıkıyor olması yasak ve sınırlamalara rağmen meselenin daha uzun yıllar işçiler açısından gündemde kalacağını göstermektedir. Bu çıkarımlar ışığında Türkiye, hem tehlikeli kimyasalların sınır ötesi ticaretini düzenleyen Rotterdam Sözleşmesi’ne taraf olması; hem de asbest saçılışının en yoğun gerçekleştiği gemi söküm ve kentsel dönüşüme bağlı bina yıkım işlemlerinin yapıldığı bir ülke olması itibariyle ele alınması gereken bir araştırma nesnesi özelliği taşımaktadır
Uluslararası asbest ticareti Rotterdam Sözleşmesi iş sağlığı
human health in the medium and long term, is actually too large for the societies to underestimate. This study approaches the issue of asbestos use, which is prohibited or at least restricted by many countries around the world, fundamentally from two perspectives . Firstly, from the perspective of international economics, the fact that chrysotile asbestos has not been included in the dangerous chemicals classification in international trade suggests that the current regimes are inadequate and nonfunctional. On the other hand, when viewed from the perspective of occupational health, exposure of asbestos to human health results in delayed outbreaks; therefore, despite limitations and prohibitions, it seems that the issue will remain on the workers' agenda for the coming years. In light of these implications, Turkey is particularly an object of research as it is a party to the Rotterdam Convention which regulates cross-border trade of dangerous chemicals; and also is a country where asbestos scattering may intensively occur due to shipbreaking and gentrification activities performed
International asbestos trade Rotterdam Convention occupational health
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 4 Sayı: 55 |