Avrupa’da 1700’lerin sonunda keşfedilen kömürün, 1800’lerdeki sanayileşme akımıyla beraber tren ve buharlı gemilerde yakıt olarak kullanımı devrim yaratmıştır. Osmanlı Devleti’nde ise yarım asır gecikmeyle 1800’lü yılların ortalarında önemi anlaşılmıştır. Zonguldak’ta taşkömürü rezervlerinin ortaya çıkmasıyla madenlerde çalışma hayatı şekillenmiş, belli kural ve kaideler eşliğinde madencilik serüveni başlamıştır.
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında Türkiye'de modernleşme çabaları öne çıkmış olsa da madencilik politikasında köklü bir değişiklik yaşanmamıştır. Tek Parti ve Demokrat Parti dönemlerinde bu alanda gelişmiş tekniklerin ve cihazların kullanımı sınırlı kalmış, iş güvenliği konusunda yeterli tedbirler alınmamıştır. Taşkömürünün bölgede keşfinden günümüze kadar maden sahalarında, ihmaller zinciriyle ortaya çıkan ve bitmek bilmeyen kazalar meydana gelmiştir. Bilhassa grizu patlamalarının yol açtığı kazalar sonucunda çok sayıda madenci yaralanmış veya hayatını kaybetmiştir. Bu nedenle 1954 yılındaki grizu patlamasının ardından, Zonguldak tarihinin en büyük maden kazalarından biri olan 1955 Zonguldak Grizu Faciası yaşanmıştır.
İhmal ve denetimsizlik sonucu yaşanan 1955 Grizu Patlaması'nın ardından yaralanan ve hayatını kaybeden madencilerin durumu, bölge halkı üzerindeki etkileri, siyasetçilerin kaza mahallindeki faaliyetleri ve Amerika Maden İşçileri Birliği Başkanı John Lewis'in açıklamaları ve buna karşı oluşan tepkiler çalışmada incelenmiştir. Araştırmada, madenlerde modern tekniklerin kullanılması, kapsamlı bir mevzuatın oluşturulup uygulanması ve sıkı denetim mekanizmalarının hayata geçirilmesiyle birlikte maden kazalarının asgari seviyelere indirilebileceği sonucuna varılmıştır.
Çalışmada, söz konusu dönemi aydınlatan arşiv belgeleri, ulusal gazeteler, süreli yayınlar ve kitaplar doküman incelemesi tekniğiyle toplanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Özellikle Cumhuriyet Gazetesi'nin yayınları temel alınmış, kronolojik ve tarihsel metodolojiye uygun bir yaklaşım benimsenmiştir. TBMM’deki konuşmalar ve tutanakları doğrudan çalışmamızın kapsamındadır. Devlet Arşivleri taranmış, çalışmamıza zenginlik sağlayacak bilgiler kullanılmıştır. Kızılay Arşivi'nden ise yalnızca yardımlarla ilgili kısımlar çalışmaya katkı sağlamıştır. Söz konusu çalışma Türkiye'de madencilik tarihinin önemli bir dönemine ışık tutarken, yaşanan faciaların sebeplerini ve alınması gereken önlemleri akademik bir bakış açısıyla ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Grizu Patlaması Kömür ve Maden İşçileri. Zonguldak John Lewis
Çok teşekkür ederiz
The discovery of coal in Europe in the late 1700’s and its subsequent use as fuel for trains and steamships during the industrialization wave of the 1800’s brought about a revolution. In the Ottoman Empire, however, its significance was recognized half a century later, around the mid-1800’s. With the emergence of bituminous coal reserves in Zonguldak, mining operations took shape, and the region's mining industry began to develop under certain rules and regulations.
Although modernization efforts were prominent in Turkey during the early years of the Republic, no fundamental changes occurred in mining policies. Both during the Single-Party era and the Democratic Party period, the use of advanced techniques and equipment in this field remained limited, with insufficient safety measures implemented. From the discovery of bituminous coal in the region to the present day, mining sites have witnessed endless accidents resulting from a chain of negligence. In particular, numerous miners have been injured or lost their lives in accidents caused by firedamp explosions. Consequently, following a firedamp explosion in 1954, one of the worst mining disasters in Zonguldak's history occurred-the 1955 Zonguldak Firedamp Disaster.
The study examines the situation of the miners who were injured and lost their lives as a result of the 1955 Gas Explosion, the effects on the local population, the activities of politicians at the accident site, and the statements of John Lewis, the President of the United Mine Workers of America, along with the reactions to these statements. The research concludes that mine accidents can be minimized to a minimum level through the use of modern techniques in mining, the establishment and implementation of comprehensive legislation, and the implementation of strict oversight mechanisms.
The study collects archival documents, national newspapers, periodicals, and books that illuminate the period in question using document analysis techniques. The obtained data has been evaluated using content analysis methods. Publications from Cumhuriyet Newspaper have been particularly emphasized, and a chronological and historical methodology has been adopted. Speeches and minutes from the Turkish Grand National Assembly (TBMM) are directly included in the scope of our study. State Archives have been examined, and information that enriches our work has been utilized. Only sections related to aid from the Red Crescent Archive have contributed to the study. This research aims to shed light on an important period in the history of mining in Turkey while presenting the causes of the disasters that occurred and the measures that need to be taken from an academic perspective.
Zonguldak Firedamp Explosion John Lewis Coal and Mine Workers
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği, Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Temmuz 2025 |
Gönderilme Tarihi | 20 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 21 Temmuz 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 3 Sayı: 86 |