Kötü hijyen koşulları altında bitler aracılığıyla hızla yayılarak salgına dönüşen tifüs, II. Dünya Savaşı yıllarında halkımıza musallat olmuş, 1943 yılına gelindiğinde ülkeyi tehdit eder bir hal almıştır. Bu hastalığın etkisini en çok hissettirdiği yer kalabalık nüfusuyla İstanbul’dur. Ülke genelinde alınan tedbirler daha çok İstanbul’da yoğunlaştırılmıştır. Hastalığa karşı en güçlü silah temizlik olduğundan İstanbul Belediyesi ve Sıhhat Müdürlüğü, tifüse karşı verilen savaşı daha sistemli bir şekilde yürütmek üzere mücadele teşkilatı oluşturmuştur. Tifüsün (lekeli humma) ortadan kaldırılabilmesi amacıyla özellikle insanların toplu olarak bulunduğu nakil vasıtaları, mektep, hapishane, fabrika gibi yerler denetim altına alınmış, il genelinde adeta bir temizlik seferberliği başlatılmıştır. İnsanların rahatlıkla temizlenebilmesi için hamamların sayısı artırılmış, çok sayıda etüv, buğu bidonu ve buğu sandığı temin edilerek ihtiyacı olan yerlere gönderilmiştir. Tüm bu çalışmaların yanı sıra salgınının durdurulmasında tifüs aşısından yararlanılmıştır. Büyük bir gayret ve özveriyle yürütülen mücadele sonucunda salgın nihayet bastırılabilmiştir
Typhus which easily becomes epidemic through louses under poor hygienic conditions had been a significant problem in our country during the years of the Second World War. By 1943, the disease had become a more serious issue and had been an important threat for the country. The disease affected the city of İstanbul which had a large population. This is why, the precautions that were taken in the country mostly focused on İstanbul. As the most significant weapon against the disease is hygiene, İstanbul Municipality and Health Department established an organization in order to carry out the struggle against the disease in a more organized and systematic manner. In order to eradicate the disease, firstly places such as transportation vehicles, schools, prisons, factories were taken under control. A kind of campaign for hygiene was started in the city. In order to enable people get cleaned easily, the number of hammams (Turkish bath) were increased, and various disinfectors, steam bottles and trunks were obtained and delivered to the places in need. Besides all these, typhus vaccine was used in order to end the epidemic. The epidemic was finally suppressed as a result of these significant and appreciable efforts
Diğer ID | JA69DN86NN |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 15 Sayı: 30 |