Bugün uygulana gelmiş sistemler içinde kötünün en iyisi olarak kabul edilen demokrasi, en kolay sistem değildir. Hukuk üstünlüğünün olduğu, eğitim düzeyi yüksek, ekonomik refah içinde yaşayan, milli kültürü sağlam toplumlara korkmadan, mutlu ve huzurlu bir idare sağlayan demokrasi, sayılan özelliklerin tam olmadığı ülkelerde bazı sıkıntılara yol açabilmektedir. 20. yüzyılın başlarında demokrasi konusunda fazla deneyimi olmayan Türkiye, cumhuriyet rejimini kabul ettikten sonra çok partili hayatın denemelerini yapmış ancak başarılı olamamıştır. 1945 yılına gelindiğinde Türkiye’de siyasi ortam iç ve dış koşullarla demokratik hayat için olumlu hatta zorunlu hale gelmiş ve çok partili hayata geçilmiştir. Ancak pek çok genç demokraside olduğu gibi Türkiye’de de “daha iyi bir demokrasi”nin nasıl olacağı konusunda farklı görüşler, uygulamalar ortaya konmakta ve bazı sorunlar yaşanabilmektedir. Demokratik sisteme geçişte oldukça önemli bir zaman dilimini oluşturan 1945-50’li yıllara siyasetçi ve gazeteci kimliği ile bizzat şahitlik etmiş olan Necmettin Sadak, dönemin olaylarını gazetesi Akşam’da kaleme almıştır. Bir başyazarın bakış açısına yönelmek, o yılları daha iyi anlamamıza ve yorumlamamıza katkıda bulunacağı gibi, günümüzdeki bazı sorunların geçmişle olan bağlantısını kurmamıza da yardımcı olacaktır
Democracy which is regarded as the best of the worst system to be appied is not the easiest one. Democracy has the rule of law and it provides the society with a high education level, and they thus live in economic prosperity without fear, yet with happily and in peace. However, it can lead to some problems in the countires in which all these prospects are not seen. Turkey, which has not got much experience concerning democracy in the beginning of the 20. Century, tried to venture into multiparty regime upon accepting republic system, yet it was not successful. By 1945, political environmet in Turkey was suitable or even necessary for democratic life concerning internal and external conditions and multiparty regime therofore was realized. However, as in many young democracies, Turkey has also some problems regarding how a “better democracy” will be achieved and which applications might be encountered. Necmettin Sadak who lived personally with his politician and journalist identity during 1945-50s which are very important time period in transition to democracy, wrote about the events of the perod in a newspaper called Akşam. To turn a lead into an author perspective will both provide us with a better understanding and interpetation, and it would also help us draw a link between today’s some problems and past ones
Diğer ID | JA68UC78MG |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 12 Sayı: 25 |