During the 1929 Economic Crisis, prices of agricultural products decreased much
more than industrial products. Turkey, as an agricultural product exporter could not afford
its importation under these new conditions. For the financial structure of Turkey, selfsufficiency
was seen as the most convenient solution. In this period, the Turkish government
aimed at importing substitution in sugar production. But for achieving this, Turkey needed
some additional investments. For the capital needs of these investments, government
primarily evaluated foreign contribution. But Turkish banks provided necessary capital to
sugar industry, with the leadership of İş Bankası. German and Czechoslovak contribution
also supplied machinery and technical assistance to Turkish sugar industry. Government
deeply investigated possible investment places, to reach the most appropriate conditions.
At last, Turkey founded two new sugar factories with their own financial sources in 1933
and 1934. Eskişehir Sugar Factory was the third factory in Turkey and Turhal Sugar Factory
became fourth investment in this field. Government unified the whole sugar production of
Turkey in 1935, in order to reduce production costs. From this date, Turkey experienced rapid
expansion in both beet agriculture and sugar industry. In this article, the state centered sugar
production investments were evaluated under the different financial conditions of the 1929
Economic Crisis. For the time period, subject would be investigated up to the early 1940’s.
1929 Economic Crisis import substitution sugar production Eskişehir Sugar Factory Turhal Sugar Factory
1929 Ekonomik Krizi sırasında zirai ürün fiyatları, sanayi ürünleri fiyatlarına
göre çok daha fazla düştü. Zirai ürün ihracatçısı Türkiye bu yeni şartlar altında ithalatını
karşılamayacak durumda olduğundan Türkiye’nin finansal yapısı için, kendi kendine
yeterlilik en uygun çözüm olarak görüldü. Bu dönemde Türk hükümeti şeker üretiminde ithal ikamesini hedefledi. Fakat bu hedef için, Türkiye bazı ilave yatırımlara ihtiyaç duymaktaydı.
Bu yatırımların sermaye ihtiyacı için, hükümet öncelikle yabancı katkısını değerlendirdi.
Fakat İş Bankasının önderliğinde, Türk bankaları şeker sanayisine gereken sermayeyi temin
ettiler. Alman ve Çekoslovak katkısı Türk şeker sanayisine makineleri ve teknik yardımı
sağladı. En uygun şartlara ulaşmak için, hükümet muhtemel yatırım alanlarını derinlemesine
inceledi. Sonunda, Türkiye kendi finansal imkânlarıyla 1933 ve 1934’de iki yeni şeker fabrikası
kurdu. Eskişehir Şeker Fabrikası Türkiye’deki üçüncü fabrika olurken, Turhal Şeker Fabrikası
bu alandaki dördüncü yatırımdı. 1935’te Hükümet Türkiye’nin bütün şeker üretimini, üretim
maliyetlerini azaltmak için birleştirdi. Bu tarihten sonra Türkiye hem pancar ziraatında hem
de şeker sanayisinde hızlı bir genişleme yaşadı. Bu makalede 1929 Ekonomik Krizinin farklı
finansal şartları altında, devlet merkezli yapılan şeker üretimi yatırımları incelenmiştir.
Zaman aralığı içinse, konu erken 1940’lara kadar incelenecektir.
1929 Ekonomik Krizi ithal ikamesi şeker üretimi Eskişehir Şeker Fabrikası Turhal Şeker Fabrikası
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Ekim 2018 |
Gönderilme Tarihi | 3 Şubat 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 18 Sayı: 36 |