İtilaf Devletleri, Paris Barış Konferansı’nda, I. Dünya Savaşı’nı kaybeden Almanya’nın sömürgelerinde ve Osmanlı Devleti’nden ayrılmasına karar verdikleri topraklar üzerinde manda rejimlerinin kurulması fikrinde birleştiler. Söz konusu topraklarda yaşayanların nasıl bir siyasi ve idari düzen istediklerini öğrenmek amacıyla heyetler kurulup buralara gönderilmesini kararlaştırdılar. Fakat İngiltere, Fransa ve İtalya daha sonra heyet göndermekten vazgeçtiler. Bunun üzerine Amerika Birleşik Devletleri tek başına hareket etmeye karar verdi. 3 Haziran 1919’da İstanbul’a gelen Amerika Heyeti kısa bir süre burada kaldıktan sonra Suriye ve Filistin’de incelemelerde bulunmak üzere şehirden ayrıldı. Heyet, Temmuz ayı sonlarında tekrar İstanbul’a döndükten sonra Müslim ve Gayr-i Müslim siyasi parti ve cemaat temsilcileriyle görüşmelere başladı. Heyetin, görüşmelerde Türkiye’nin geleceğinden daha çok Anadolu’da bir Ermeni devletinin kurulmasıyla ilgilenmesinin Türk basın ve aydın çevrelerini kaygılandırdığı ve hem Ermeni sorunu hem de mandacılık tartışmalarını alevlendirdiği görüldü. Bu çalışmada, kamuoyu oluşturmada etkili bir araç olan basının, Amerikan King – Crane Heyeti’nin İstanbul’daki çalışmalarına ve manda fikrine bakışı ele alınmıştır.
In Paris Peace Conference, Entente States had joined in the idea of establishing mandate regimes in the territories of German colonies and Ottoman Empire who had been defeated in the World War I. They decided to establish committees and send them to the relevant lands to find out what kind of political and administrative order people wanted. However, Britain, France and Italy later changed their minds on sending committees. Thus, the United States decided to act alone. On June 3, 1919, the American committee came to İstanbul and stayed for a short time and then left the city to investigate Syria and Palestine. After returning to İstanbul in late July, the American committee began deliberations with representatives of Muslim and non-Muslim political parties and congregation delegates. Turkish press and intellectuals were worried after seeing that the American Committee was more interested in the establishment of an Armenian state in Anatolia than Turkey’s future. This situation ignited both the Armenian question and the mandate debate. In this work, the press which is an effective tool of creating a public opinion, the American King - Crane delegation’s work in İstanbul and the view of the mandate idea were discussed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 22 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 18 Sayı: Mütareke |