Türkiye’de İslamcılık, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinden itibaren
farklı aşamalardan geçmiştir. Devleti kurtarma reçetelerinden biri olarak ortaya çıkan
İslamcılık, tek parti döneminde siyasal alandan çekilmek durumunda kalmıştır. Demokrat
Parti’nin iktidara gelmesini takip eden süreçte İslamcı aktörler kendilerini daha çok kültürel
meseleler üzerinden ifade etmiş, politik etki kapasiteleri ise sınırlı kalmıştır. Buna karşın
ideolojik kristalleşmenin yaşandığı 1960’lı yıllar İslamcılık için politik ve kültürel manada bir
dönüm noktası olmuştur.
Bu çalışma, 1960’ların İslamcı süreli yayınlarındaki temel sosyo-politik tartışmaları
tematik olarak inceliyor. Dönemin İslamcılığının kendini sağ siyasi yelpazenin içinde
tanımladığı ve bu yelpazenin içindeki ittifaklar silsilesine dayanmak kaydıyla “milli olanı”
İslami motifleri önceleyerek yeniden inşa etmeyi hedeflediğini iddia ediyor. Öncelikle
İslamcılığının sağ siyaset ile kurduğu ilişkinin seyrine odaklanılıyor. İkinci olarak uluslararası
gelişmeler ışığında, İslamcılığın ümmet vurgusunun, ulusu aşan bir aidiyet formu olarak
içselleştirilmesinden ziyade jeostratejik-pragmatik bir düzlemde öne çıktığı ileri sürülüyor. Bir
diğer alt başlıkta, dönemin öne çıkan temalarından biri olan kalkınmanın İslamcı dergilerdeki
yansımaları inceleniyor; “manevi kalkınma” temasının ortaya çıkış serüveninden söz ediliyor.
Son olarak İslamcı yazarların solun kültürel hegemonya kurma çabasına cevap vermek için
edebiyat ve sanat alanlarını kapsayacak şekilde geliştirdikleri önerileri irdeleniyor.
İslamcılık Manevi Kalkınma Sağ Siyaset Ümmetçilik Kültürel Hegemonya
After its emergence as an ideological prescription to salvage a state in crisis, Islamism
in Turkey has gone through various stages since the last decades of the Ottoman Empire.
During the single-party period, it had to withdraw from the political sphere. Following the
coming of the Democrat Party to power, Islamist actors expressed themselves mostly through
cultural issues while their capacity of political impact remained limited. It was, however, the
ideological crystallization in the 1960s that became the political and cultural turning point for
Islamism in Turkey.
This study thematically examines the major socio-political discussions published
in Islamist journals throughout the 1960s. Islamism of that period defined itself within the
right-wing political spectrum and, by remaining within the range of that spectrum, aimed
to reconstruct “what is national” along with the priorities of Islamic motives. This research
particularly focuses on the trajectory of Islamism’s alliances with the right-wing politics.
Another argument is that the emphasis of Islamism on “ummah” stems from a geostrategicpragmatic
plane rather than being the result of the internalization of an extra-national form
of belonging. In addition, this work also analyzes “development” as one of the prominent
concepts of that era and the course in which the term of “spiritual development” emerged.
Lastly, this study looks at the prescriptions, which involve the fields of literature and art, of
Islamist authors in their endeavor to respond the left’s efforts to build cultural hegemony.
Islamism Spiritual Development Right-wing Politics Ummahism Cultural Hegemony
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 25 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 21 Sayı: 42 |