The difficulties caused by the simultaneous implementation of Kanun-i Esasi (Constitution of 1876) and the Constitution of 1921, along with the demand for “a new Constitution for the new Republic,” were resolved with the adoption of Teşkilat-ı Esasiye Kanunu (Fundamental Law) on April 20, 1924. This constitution introduced the institution of a state president, which had not been part of the classical parliamentary government system established by the Constitution of 1921. According to the new constitution, the President would be elected by the Grand National Assembly of Turkey from among its members for a single term, with no explicit limits on re-election. While the aim was to create a symbolic presidency consistent with the parliamentary system, the Assembly—concentrating almost all power within itself under the principle of national sovereignty—primarily used this structure to curtail the President’s authority. Nevertheless, the specific conditions and needs of the time, coupled with the single-party system, led to the emergence of a strong and active President. This was due to the President’s affiliation with the ruling party, which held a majority in the Assembly and directly or indirectly influenced the formation of governments. During the single-party period, attempts to transition to a multi-party system to limit the President’s central role in governance were unsuccessful. This failure was largely due to the unaltered majority-based democratic framework adopted by the Constitution. Consequently, these efforts yielded no significant results in an era marked by numerous economic, religious, and political challenges. Ultimately, the inadequacies of the Constitution of 1924 culminated in its demise following the military coup of May 27, 1960.
Republic The Constitution of 1924 Head of State President System of Government
Kanun-i Esasi ve 1921 Anayasası’nın aynı anda uygulamada olmasından kaynaklanan zorluklar ve “yeni Cumhuriyete yeni Anayasa” isteği 20 Nisan 1924 tarihinde Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun kabul edilmesiyle sonlanmıştır. Bu anayasada 1921 Anayasası’nda benimsenen meclis hükümeti sisteminin klasik halinde olmayan devlet başkanlığı kurumuna yer verilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ve kendi üyeleri arasından bir seçim dönemi için seçilmesi öngörülen Cumhurbaşkanının bu anayasa ile tekrardan seçilebilmesinin de ucu açık bırakılmıştır. Temelde parlamenter sisteme uygun sembolik bir cumhurbaşkanlığı oluşturulmak istense de milli hakimiyet ilkesine dayanarak yetkilerin neredeyse tamamını kendinde toplayan Meclis, bu sistemi daha çok Cumhurbaşkanının yetkilerinin azaltılması yönünde kullanmıştır. Ancak gerek içinde bulunulan dönemin özellikleri ve ihtiyaçları gerekse tek parti sistemi sayesinde Meclis çoğunluğuna da sahip olan partili Cumhurbaşkanı ve doğrudan veya dolaylı şekilde oluşturduğu hükümet, aktif ve güçlü bir otoriteye sahip olan bir devlet başkanını ortaya çıkarmıştır. Özellikle tek parti döneminde devlet başkanının yönetimdeki bu merkezi rolünün önüne geçilebilmesi için çok partili sisteme geçilmeye çalışılsa da Anayasa ile benimsenen çoğunlukçu demokrasi anlayışı değiştirilmediği için ekonomik, dini, siyasi birçok sıkıntının yaşandığı bu dönemde bu çaba da bir sonuç vermemiştir. Netice itibariyle de yetersiz görülen bu Anayasanın sonunu 27 Mayıs 1960 tarihinde yapılan askeri darbe getirmiştir.
Cumhuriyet 1924 Anayasası Devlet Başkanı Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Anayasa Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 4 Ocak 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 31 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 7 |