Bireysel çözülme, ruhsal yaşamın unsurları arasındaki bağın kaybolmasıdır.
Yani bireyin kendine ve içinde yaşadığı dünyaya yabancılaşmasıdır. Oysa bireylerin,
hayatlarının gizini çözebildikleri ve olumlu anlamlar yükleyebildikleri oranda yaşam
aktivitelerini gereğince yerine getirebilecekleri varsayılır. Yabancılaşma sürecini
yaşamaya başlamalarının bir sonucu olarak, içsel yönelimlerinde bir belirsizlik ve
varoluşsal boşluklar oluşur. Böylesi bireyler kendi öz kimliğinden uzaklaşırlar ve
davranışları amaçsız ve anlamsız hale gelir. Nitekim yaşantıları kendi
belirlemelerinden öte, gündelik yönlendiricilerin etkisiyle sürer ve içsellikten yoksun
hale gelir. Bu süreç, peşinden gelecek olan sosyal çözülme sürecinin temel
belirleyicisidir
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2002 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2002 Cilt: 6 Sayı: 1 |
CUIFD Creative Commons Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.