Hadisler, raviler ve telif edilen eserler çeşitli
açılardan belli kriterlere tabii tutularak uzmanlarınca incelenirler. Bu
inceleme neticesinde ortaya çıkan sonuca göre belli bir hüküm verilir.
Dolayısıyla tarihi süreçte bir ravi hakkında değişik görüşler ileri sürülmüş
olabilir. Bu görüşlerin gerçek olup olmadıkları ise kimi zaman tam olarak
ortaya çıkarılamaz ve bir ravi hak etmediği bir suçlama ile karşı karşıya
kalabilir. Cerh-ta’dîl kriterleri bağlamında bazan bir ravinin eleştirilmesiyle
ilgili farklı maddelerin ileri sürülmüş olduğu görülür. Bunlardan biri de
ravinin Şiîlikle suçlanmasıdır. Hadis bilim dalına başta Sünen olmak üzere
birçok kıymetli eser kazandıran Nesâî de Şiîlik suçlamasına maruz kalmış
muhaddislerden biridir. Kaynaklarda Nesâî hakkında ileri sürülen bu tür
ithamlar yer almış olsa da bunlar sağlam delillere dayanmamaktadır. Fakat yine de
söz konusu ithamlar kendisini tartışma konusu yapmış, ilerleyen zaman diliminde
bu tür ithamlar onun gündeme gelmesine neden olmuştur. Tabiatıyla hadiste
otorite olan Nesâî’nin tenkit sebebi olan bir vasıfla anılması dikkatleri
üzerine çekmiştir. Bu çalışmada söz konusu iddiaların dayandırıldığı bilgilerin
sıhhati ve ileri sürülen delillerin geçerliliği incelenmiş böylece Nesâî’nin
Şiîlikle ithamının ne derece doğru olduğu ortaya konmaya çalışılmıştır. İleri
sürülen bilgi ve deliller bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde
aslında Nesâî’nin takip ettiği metotla iki grup arasında devam eden
mücadelelere karşı bilinçli bir denge politikası ortaya koymaya çalıştığı
anlaşılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 13 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 18 Sayı: 1 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.