Kur’an’ın Kur’an’la tefsirinden söz edildiğinde, genellikle bunun gayet sağlam ve sağlıklı bir metot olduğu düşünülür. Bu düşünüş özellikle günümüzde Kur’an ve tefsirle meşgul olan birçok müslümana çok cazip gözükür. Peki, ilmî düzeyde Kur’an’ın Kur’an’la tefsir metodundan söz etmek mümkün müdür? Şayet mümkünse bu metod Kur’an metninde verili midir? Diğer bir deyişle, söz konusu metot, müfessirin ya da anlayıp yorumlayan öznenin dirayetinden bağımsız nitelikte midir, yoksa onun dirayetine bağlı bir keyfiyette midir? Ayrıca, Kur’an’ı Kur’an’dan anlamak, kimilerince iddia edildiği gibi, gerçekten problemsiz bir anlama tarzı mıdır? Eğer böyleyse, İslam’ın ilk asırlarından bugüne değin sayısız tefsir kitabı niçin yazılmış ve onca ayetle ilgili anlam/yorum ihtilafları niçin hâlâ son bulmamıştır? Tefsir sahasındaki bunca eser ve bunca ihtilaf Kur’an’ın bir mucizevi kelam olmasından mı yoksa ilmî düzeyde hem zor hem de farklı şekillerde anlaşılabilir bir metin olmasından mı neşet etmiştir? İşte bu makalede bütün bu sorular tartışılacak ve sonuçta Kur’an’ın Kur’an’la tefsirine dair genel kabul görenden farklı bir kanaat ortaya konulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2008 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 8 Sayı: 2 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.