Kültür araştırmalarının ele aldığı konular arasında yer alan kültürün hangi üretim ve icra ortamlarında geliştiği ve yayıldığı, sonraki kuşaklara nasıl aktarıldığı hususları günümüzde de gündemin ilk sıralarındaki yerini korumaktadır. Bu çerçevede özellikle sözle, yazıyla veya elektronik cihazlar aracılığıyla oluşan kültür ortamlarının nitelikleri konusunda farklı bakış açıları geliştirilmiştir. Ancak insanoğlunun yazıyı ne zamandan beri kullandığı sorusunun kesin cevabı bulunamadığı için sözlü ve yazılı kültür ortamlarını tarihsel süreçte bir zemine oturtmakta çeşitli zorluklarla karşılaşılmaktadır. Ayrıca yazının kullanılmaya başlamasından sonra sözlü ortamla etkileşimi de incelenmesi gereken bir başka husustur. Sözün ve yazının birbirinden bağımsız veya eş zamanlı olarak elektronik cihazlar aracılığı ile sunulmasından doğan kültür ise hayatın bütününü kuşatan bir boyut kazanmıştır. Bu nedenle üretim, icra ve aktarım koşullarını göz önünde bulundurarak sözlü kültürü yüz yüze sözlü kültür ortamı ve elektronik sözlü kültür ortamı olmak üzere iki farklı alanda aramak ve incelemek gerekir. Benzer bir yaklaşımla yazılı kültürü de insan eliyle gerçekleştirilen fiziki yazılı kültür ortamı ve elektronik yazılı kültür ortamı başlıkları altında değerlendirme zarureti ortaya çıkmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2022 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 1 Sayı: 3 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License