Amaç: Bu çalışmada hipertansif hastalarda ekokardiyografik olarak değerlendirilen sol ventrikül kitle indeksi (SVKİ) ile belirlenen sol ventrikül hipertrofisi (SVH) ile elektrokardiyografik olarak değerlendirilen R dalgası tepe zamanı (RDTZ) ve P dalgası tepe zamanı (PDTZ) arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: Spesifik tıbbi durumları olanlar hariç, 100 hipertansif hastayı kapsayan kesitsel bir çalışma yürütüldü. Klinik ve demografik veriler toplandı, elektrokardiyografik ve ekokardiyografik incelemeler yapıldı. RDTZ ve PDTZ diğer parametrelerle birlikte değerlendirildi.
Bulgular: 100 hastanın 33'ünde SVH mevcuttu. SVH'li hastalar, SVH olmayanlara kıyasla anlamlı derecede daha yüksek RDTZ (45.6 ± 4.9’ e karşı 35.0 ± 5.5) ve PDTZ (55.5 ± 15.8’ e karşı 49.1 ± 12.5) değerleri gösterdi. Ek olarak, SVH hastalarında sol atriyum ön-arka çapında artış ve deselerasyon zamanında uzama görüldü. QRS fragmantasyonu SVH grubunda daha sık görüldü.
Sonuç: Çalışma, hipertansif hastalarda elektrokardiyografik parametreler (RDTZ ve PDTZ) ile SVH arasındaki ilişkiyi vurgulamaktadır. Bu bulgular, elektrokardiyogramın klinik uygulamada hipertansif hastalarda risk sınıflandırmasına ve terapötik karar vermeye yardımcı olacak SVH değerlendirmesi için invaziv olmayan bir araç olarak potansiyel faydasının altını çizmektedir.
The Adana City Training and Research Hospital's ethical committee accepted the cross-sectional study (approval number: 23/11/2023-2955). Every action made throughout the study involving human participants complied with the Helsinki Declaration and the ethical guidelines established by national research committees. Informed consent was also supplied by the individuals.
Purpose: This study aimed to investigate the relationship between left ventricular hypertrophy (LVH), assessed by echocardiographic left ventricular mass index (LVMI), and electrocardiographically evaluated R wave peak time (RWPT) and P wave peak time (PWPT) in hypertensive patients.
Materials and Methods: A cross-sectional study was conducted involving 100 hypertensive patients, excluding those with specific medical conditions. Clinical and demographic data were collected, and electrocardiographic and echocardiographic examinations were performed. RWPT and PWPT were assessed along with other parameters.
Results: LVH was present in 33 out of 100 patients. Patients with LVH exhibited significantly higher RWPT (45.6 ± 4.9 vs. 35.0 ± 5.5) and PWPT (55.5 ± 15.8 vs. 49.1 ± 12.5) compared to those without LVH. Additionally, LVH patients showed increased left atrium anteroposterior diameter, and prolonged deceleration time. QRS fragmentation was more common in the LVH group.
Conclusion: The study highlights the association between electrocardiographic parameters (RWPT and PWPT) and LVH in hypertensive patients. These findings underscore the potential utility of electrocardiogram as a non-invasive tool for LVH assessment in clinical practice in hypertensive patients, aiding in risk stratification and therapeutic decision-making.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Internal Diseases |
Journal Section | Research |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2024 |
Submission Date | April 22, 2024 |
Acceptance Date | June 28, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 49 Issue: 3 |