Engelli hakları hareketi, engellilerin yüzyıllarca yaşadıkları sorun ve engellere yönelik bir itiraz olarak ancak 1960’lı yıllarda ortaya çıkmaya başlamıştır. Engellilik, ilk dönemlerde daha çok ahlaki bir çöküntünün cezası biçiminde değerlendirilirken, bilimin gelişmesi ve rasyonel düşüncenin öne çıkmasıyla patoloji ve anomali olarak görülmüş; bireyler, tıp ve rehabilitasyon gibi uygulamalı disiplinlerle tedavi edilmeye çalışılmıştır. Bu anlayış ekseninde engelli bireyler, çeşitli kurumlara kapatılmış ve toplumsal bağlamdaki ayrımcılıklar, engeller ve ön yargılar sorunun bir parçası olarak görülmemiştir. Engelli hakları hareketi ise bu tıbbi indirgemeci anlayışın ayrımcı, damgalayıcı ve dışlayıcı uygulamalarına karşı çıkarak, yaşanan sorunların kaynağının aktörlerin bedeninde değil, toplumsal ve kültürel yapıda aranması gerektiğini savunmuştur. Böylece engelli hakları hareketi, engellilerin eşit vatandaşlık haklarına sahip olmasını, bağımsız yaşamasını ve kendileriyle ilgili düzenlemelerde görüş ve düşüncelerinin dikkate alınmasını talep etmiştir. Ayrıca engellilerin önündeki toplumsal bariyerlerin kaldırılarak yeni bir engellilik kültürünün ve kimliğinin inşa edilmesi için mücadele etmiştir. Dolayısıyla bu çalışmada, engelli hakları hareketinin gelişimi, mücadele alanları ve talepleri üzerinde durulmuştur.
Engelli engellilik engelli hakları hareketi engelli hakları hareketinin talepleri sosyal model medikal model
The disability rights movement emerged only in the 1960s as an appeal to the problems and barriers that people with disabilities have experienced for centuries. While disability has been considered a punishment for moral depression in the early stages, it has been started to be considered a pathology and anomaly with the development of science and the emergence of rational thinking, leading to treatment of these individuals with applied disciplines such as medicine and rehabilitation. According to this understanding, individuals with disabilities have been closed to various institutions, and the resulting discrimination, barriers, and prejudices in the social context have not been seen as part of the problem. The disability rights movement, on the other hand, opposes the discriminatory, stigmatizing, and exclusionary practices of this medical reductionist approach and advocates that the source of the problems experienced should be sought in the social and cultural structure, not in the body of the actors. Thus, the disability rights movement demanded that individuals with disabilities should have equal citizenship rights, live independently and that their views and opinions should be taken into account in the regulations related to them. In addition, the movement has fought for the construction of new disability culture and identity by removing social barriers in front of individuals with disabilities. Therefore, this study focuses on the development, struggle areas and demands of the disability rights movement.
Disabled disability disability rights movement demands of the disability rights movement social model medical model
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2022 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 31 Sayı: 2 |