Woman have almost
always been a matter in which both negative and positive ideas have been put
forward. Through over history, woman have been considered the sub-species of
men, sometimes as second class citizens and at times as human beings to be
ashamed of and almost never equal to men. In Turkish history however, woman has
been portrayed as equal to men and men and woman have been classified as equal
partners. In this study, the image of women will be investigated in Dīvānu Lugat al-Turk, which is known as the
first Turkish dictionary that
was written by Mahmut of Kashgar after he accepted Islam. In the aforementioned
work, the presence of one or more words in almost
all areas related to women in the work is important because it shows the significance
the Turkish nations gave to women.
Some of the words regarding women in Divanu Lügâti’t-Türk are as follows: “Uragut” meaning women, “katun” meaning shorty, “ana/hana” meaning mother, “awurta” meaning foster-mother, “kükü/ küküy” meaning aunt, “kunçuy” meaning noblewoman, “oqlagu katun” meaning female descendant dynasty, “tarım” meaning princes girls, “baldır kız”, meaning
stepdaughter, “as, ay, awınçu, kaçaç, kız, kümüş, kün, tal bodlug,
yinçü /cinçü, yinçge kız” meaning concubine, “kurtga”meaning old woman, “yaldrık” meaning dolly /
decorated woman, “başın
and kalın” meaning mehr, “tul uğsak” meaning widow,
“bürüncük and
saraguç” meaning scarf, “tolgag”
meaning earring, “özök” meaning
clean-smooth, “sürtük” meaning
lesbian, “baldız” meaning the
youngest sister of the woman, “ekek”
meaning whore, “sinil” meaning
younger sister of men, “yurç” meaning
younger brother of the woman, “kelin ve egetlig”meaning bride,
“namıja” meaning womens brother-in-law, “yenge” meaning the woman’s brother’s
wife, “tünür” meaning relatives of the woman,
“kılınç” meaning coquetry and twist
and “beglenmek”
meaning woman to marry.
Kadın, hemen her dönemde üzerinde olumlu ve olumsuz
düşüncelerin ileri sürüldüğü bir konu olarak da görülmüştür. Bazı dönemlerde
kadının erkeklerin alt cinsi, bazı dönemlerde ikinci sınıf insan, bazı
dönemlerde utanılacak bir varlık ve çok az olarak da erkek ile eşit bir varlık
olarak değerlendirilmiştir. Türk tarihinde ise kadın genel olarak erkek ile
eşit konumda bulunmuş ve bunun için de karı kocadan her biri diğeri için “eş”
olarak kabul edilmiştir. Bu çalışmada, henüz yeni Müslüman olmuş olan Türk
milletinin ilk ve en geniş kapsamlı sözlüğü konumundaki Kaşgarlı Mahmud’un Divanu Lügâti’t-Türk adlı eserinde kadın
ile ilgili kavramlar ele alınacaktır. Adı geçen eserde kadın ile ilgili hemen
her alanda bir ya da birkaç kelimenin bulunması, Türk Milleti’nin kadına
verdiği önemli göstermesi bakımından önemlidir.
Divan’da kadın ile ilgili kelimelerden bir kısmı
şöyledir: Kadın anlamında “uragut”, hatun anlamında “katun”, anne
anlamında “ana/hana”, sütanne anlamında “awurta”, teyze anlamında
“kükü/küküy”, soylu kadın anlamında “kunçuy”, hanedan soyundan
gelenlen kadın anlamında “oqlagu katun”, şehzade kızları anlamında “tarım”,
üvey kız anlamında “baldır kız”, cariye anlamında “as, ay, awınçu,
kaçaç, kız, kümüş, kün, tal bodlug, yinçü /cinçü, yinçge kız”, yaşlı kadın
anlamında “kurtga”, süslenmiş kadın anlamında “yaldrık”, mihir
anlamında “başın, kalın”, dul kadın anlamında “tul tugsak”,
yaşmak anlamında “bürüncük, saraguç”, küpe anlamında “tolgag”,
temiz-pürüzsüz anlamında “özök”, fahişe anlamında “ekek”,
lezbiyen anlamında “sürtük”, kadının en küçük kız kardeşi anlamında “baldız”,
erkeğin küçük kız kardeşi anlamında “sinil”, kadının küçük erkek kardeşi
anlamında “yurç”, gelin anlamında
“kelin, egetlig”, kadının eniştesi anlamında “namıja”,
ağabeyin hanımı anlamında “yenge”, kadının anne, baba ve kardeşi gibi
yakınları anlamında “tünür”, işve ve cilve anlamında “kılınç”,
evlenmek anlamında “beglenmek” gibi kelimeler Divânu Lugâti’t-Türk’te
yer alan sözcüklerden bazılarıdır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Kasım 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 19 Sayı: 49 - KADIN Özel Sayı (24-11-2016) |