Toplumsal yaşamın sürdürülebilirliğini sağlamak, can ve mal kaybına
neden olan afetlere karşı direnci artırmak, toplulukları afete hazırlık konusunda
bilinçlendirmek ve tüm bileşenleri hazırlıklı bulundurmakla mümkün olabilir. Afet
planlaması olası bir afet sonrasında toplumun olumsuz yönde etkilenmesini
azaltmak ve kaynakların doğru kullanım hedeflerini gözeten bir yaklaşımdır.
Ülkemizdeki kayıplarda da önemli bir yere sahip depremin risk
değerlendirmelerinde deterministik ve olasılıksal yöntemler olmak üzere iki
temel yaklaşım bulunmaktadır. Bu çalışmada deprem risk değerlendirmesine, yer
hareketi, yapı envanteri ve yöntem bileşenlerinde mevcut olan belirsizliklerin
etkisi araştırılmıştır. Çalışmada, Marmara bölgesinin önemli fay hatlarına
yakın ve Kocaeli Depremi (1999) şiddetinin en fazla hissedildiği yerleşimlerden
biri olan Gebze (Kocaeli) ilçesi seçilmiş, deprem senaryolarıyla risk yapısı
değerlendirilmiştir. Senaryo depremleri uygulanırken depremin kaynağı, depremin
büyüklüğü ve zemin parametrelerinin riske etkisi incelenmiştir. Risk
değerlendirmeleri sonuçlarına göre bina hasarı, can kaybı ve barınak ihtiyacı
oranları hesaplanmıştır. Ayrıca mahalle bazında beklenen şiddet, hasar
seviyeleri zemin etkisinin dikkate alındığı ve alınmadığı durumlar için harita
üzerinde ayrı ayrı gösterilmiştir. Bu değerlendirmeler ülkemiz için hazırlanmış
sismik tehlike bilgisi, yerel zemin bilgisi ve bina envanterindeki unsurları
içeren veriler ile CBS verilerini birleştirebilen ön hasar tespit yazılımı, AFAD-RED
kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak, deprem risk planlamasında yer
hareketi tahmin belirsizliklerinin kayıp tahmini sonuçları üzerindeki önemi gösterilmiştir.
To obtain the sustainability of social life and
to increase resistance to disaster that cause loss of life and properties; it
is possible to raise awareness in the community about disaster preparedness and
engross to take all the components. Disaster planning is an approach that
targets the correct use of resources to decrease negative impacts in the
community after the disaster. In Turkey, earthquake losses have an important role
in disaster planning. There are two basic approaches for earthquake loss
estimation used in disaster planning namely deterministic and probabilistic. Uncertainties
of the seismic risk assessment parameters can be generated from ground motion
computations, structural inventories and risk methodologies. In this study, uncertainties
in the ground motion estimations are investigated. Gebze district that located
close to major fault lines at Marmara region, and had significant damage during
Kocaeli earthquake (1990), is selected as a study case for the risk assessment
scenarios. The uncertainties parameters in ground motion computation that have
major effect on the risk assessment are considered as earthquake source,
earthquake magnitude and soil parameters. As a result, building damage ratios,
loss of life and the need for shelter are computed. The soil amplification
effects on the seismic intensity level and damage ratios are emphasized. The
earthquake hazard estimation and risk assessment computation were performed
utilizing geographic information system based software AFAD-RED. The software combines
the scenario based seismic hazard procedure with the existing building
inventories and soil data for the risk estimations. As a result, it is
concluded that, uncertainties in ground motion computations have important
effect on the seismic risk assessment and should be considered in disaster
planning process.
Natural Disaster Earthquake Disaster Planning Risk Assessment
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Mühendislik |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 29 Ağustos 2015 |
| Yayımlanma Tarihi | 29 Ağustos 2015 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 1 Sayı: 1-2 |

Doğal Afetler ve Çevre Dergisi, Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License ile lisanlanmıştır.