Yirminci yüzyılda gelişme gösteren patent hakkının ilaçları da kapsamına alması
oldukça yeni bir durumdur. İlaç ve benzeri ürünlerin hastalıkların tedavisinde kullanılan bir
buluş olması yönüyle bazı problemler gün yüzüne çıkar. Bunlardan biri, özellikle ilaca erişimde
güçlük yaşayan fakir ülke insanlarının sağlık hakkı ile “big pharmacy” olarak nitelenen
uluslararası ilaç şirketlerinin ticari menfaatleri ve dolayısıyla patent haklarının karşı karşıya
gelmesidir. Sorunun çözümünde dengeleyici yaklaşımlar ön plana çıkar. Nitekim etik değerler
vurgusunun bulunduğu birçok akademik çalışma bu yaklaşımların altını çizmektedir.
Kanaatimizce dengeleyici yaklaşımlardan ziyade ilacın patente konu olmasının kökten
sorgulanması ve yeni bir düzlemin hayata geçirilmesi kaçınılmazdır.
Bu çalışma, 2013 yılında Hint Yüksek Mahkemesi tarafından verilen Novartis Kararı
ile 2018 yılında Türk Anayasa Mahkemesi tarafından verilen Novartis Kararı’nı yukarıda bahsi
geçen çatışmayı vurgulayarak ele alma çabası gütmektedir. Mezkur kararlarda hukuki ihtilaf
konusu olan patent aynı ilaca aittir. Glivec isimli bu kanser ilacının patent süresini uzatma talebi
iki ülkenin de hukuk sistemi tarafından kabul edilmemiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Dicle Akademi Dergisi, Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International (CC BY-NC 4.0) License ile lisanslanmıştır.