Çalışmamızda, muvazaanın uygulamada en çok karşılaşılan türü olan muris muvazaası kavramı incelenmiştir. Muris muvazaası, miras bırakanın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla, mirasçılarından biri veya üçüncü bir kişiye aslında bağışlamak istediği taşınmazını, satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile muvazaalı olarak devretmesidir. Muris muvazaası, kanunda düzenlenmemiş, bilimsel görüşler ve Yargıtay içtihatları ile şekillenmiştir. Çalışmamızın da ana kaynağını oluşturan 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, muris muvazaası kavramını şekillendiren en önemli içtihattır. Muris muvazaası unsurlarını taşımayan işlemler, muris muvazaası kapsamında dava edilemeyeceğinden önem arz etmektedir. Çalışmamızın konusunu oluşturan muris muvazaası olarak değerlendirilmeyen işlemler Yargıtay kararları içtihatlarınca somutlaştırılmış ve geliştirilmiştir.
Çalışmamızda ilk olarak genel olarak muris muvazaası kavramına değinilmiştir. Bu kapsamda muris muvazaasının tanımı, muris muvazaasının unsurları, 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı incelenmiştir. Ardından çalışmamızın ana konusu olan muris muvazaası olarak değerlendirilmeyen işlemler Yargıtay kararları ışığında tek tek tespit edilip inceleme konusu yapılmıştır. Çalışmamızda 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı esas alınmış ve bilimsel görüşler ile birçok Yargıtay kararından yararlanılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 2 Sayı: 2 |
Dicle Akademi Dergisi, Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International (CC BY-NC 4.0) License ile lisanslanmıştır.