Son zamanlarda bazı araştırmacılar, fıkıh usûlünün furû üretme yöntemi olmadığı, geçmişte olup bitenin metodolojik açıklamasını yapan bir ilim olduğu ve özellikle mevcudu korumak amacıyla inşa edildiği, bunun için de “yüzünün geçmişe dönük olduğu” iddiasını öne sürmüşlerdir. Söz konusu iddianın sahipleri bu kanaatlerini desteklemek üzere fıkıh usûlü veya fıkıh furûu literatüründen yeterli ve ikna edici argümanlar sunamadıkları gibi fıkıh tarihini de yanlarında bulamamışlardır. Tıpkı bazı oryantalistlerin ve özellikle de revizyonist oryantalistlerin, Kur’ân ve Sünnet-hadis de dâhil olmak üzere İslamî kaynakları ve ilimleri tarihlendirme iddialarını temellendiremedikleri gibi.
يدعي بعض الباحثين في الأيام الأخيرة بأن علم أصول الفقه، علم غير صالح لإنتاج الفروع وأنه علم يقدم شرحا منهجيا لما وجد في الماضي وأنه بني لحماية الموجود على وجه الخصوص وبذلك يكون «علما يوجه وجهه إلى الماضي» على حد قولهم، في حين لم يستطع أصحاب الدعوى المذكورة تقديم حجج كافية ومقنعة من أصول الفقه ولم يتمكنوا من أن يجدوا تاريخ أصول الفقه معهم لتأييد رأيهم؛ تماما مثلما لم يستطع بعض المستشرقين، وخاصة المستشرقين التنقيحيين، تحديد تاريخ المصادر والعلوم الإسلامية بما في ذلك القرآن والسنة. وعلى ما يبدو فإن وجهة النظر التي ترى انتهاء وظيفة علم أصول الفقه، تستند إلى دليلين لإثبات ادعائها.
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 4 Sayı: 1 |