This study aims to investigate whether the prophets have an effect on the moral competence of people according to Ghazali (d. 505/1111). In line with this purpose, in this study, first of all, the main problems of Islamic moral thought such as morality, moral competence, the source of morality are discussed. Then, whether the prophet is a role model in the acquisition of moral competence of human beings is examined with respect to his being a human and his morality. Ghazali discussed his views on ethics in his works such as Ihya 'ulum al-Din and Mizan al-‘amal. Al-Ghazali, who agrees with al-Farabi (d.339/950), Avicenna (d. 428/1037) and Ibn Miskawayh (d. 421/1030), about the definition of morality, puts forward the moral virtues with quotations from Islamic philosophers. In this context, Ghazali analyzes the theory of nafs and habits in his views on morality. Nafs is used in the same sense with the soul, the heart and the mind. He says that the quality that makes man valuable and different from other beings is knowledge. The philosopher describes good morality as the emergence of actions that the mind and religion consider beautiful and valuable, and bad morality as the emergence of actions that are considered ugly. Ghazali thinks that the main purpose of humans in gaining knowledge and performing good deeds is to achieve true happiness both in this world and in the hereafter. According to al-Ghazali, both reason and religion have an effect on determining moral actions as good or bad. Therefore, in al-Ghazali's thought, prophets are important role models for people to mature morally.
Bu çalışma, Gazzâlî’nin (ö. 505/1111) düşüncesinde peygamberlerin insanın ahlâkî yetkinliğini kazanmasında bir etkisinin olup olmadığını araştırmayı hedeflemektedir. Belirlenen amaç doğrultusunda çalışmada önce ahlâk, ahlâkî yetkinlik, ahlâkın kaynağı gibi İslam ahlâk düşüncesinin temel problemleri tartışılmakta, ardından insanın ahlâkî yetkinlik kazanımında peygamberin rol model olup olmadığı hem beşer olarak hem de ahlâkî açıdan incelenmektedir. Gazzâlî, ahlâka dair görüşlerini İhyâu ‘ulûmi’d-dîn ve Mizânü’l-amel gibi eserlerinde ele almıştır. Ahlâkın tanımı konusunda Fârâbî (ö.339/950), İbn Sînâ (ö. 428/1037) ve İbn Miskeveyh (ö. 421/1030) ile hemfikir olan Gazzâlî, ahlâkî erdemleri yine İslam filozoflarından iktibasla ortaya koyar. Gazzâlî, ahlâka ilişkin görüşlerinde nefs teorisi ve huyları tahlil eder. Nefsi ruh, kalp ve akıl ile birlikte aynı anlamda kullanır. O, insanı değerli ve diğer varlıklardan farklı kılan niteliğin bilgi olduğunu söyler. Düşünür, güzel ahlâkı insandan aklın ve dinin güzel ve değerli gördüğü fiillerin, kötü ahlâkı da çirkin görülen fiillerin ortaya çıkması şeklinde tasvir eder. Gazzâlî, insanın bilgi kazanmada ve güzel fiiller gerçekleştirmesinde temel amacının hem dünyada hem de ahirette hakiki mutluluğa ulaşmak olduğunu düşünmektedir. Gazzâlî’ye göre ahlâkî fiillerin iyi ya da kötü şeklinde belirlenmesinde hem aklın hem de dinin etkisi söz konusudur. Dolayısıyla Gazzâlî’nin düşüncesinde bireyin ahlâkî yetkinliğini kazanmasında peygamberler önemli bir rol modeldir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sistematik Felsefe (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 5 |
Danisname Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.