Türk
edebiyatının eşsiz ve müstesna şair, mütefekkir ve aksiyon adamlarından biri
olan Necip Fazıl Kısakürek 1975 ve 1976 yıllarında arka arkaya Arvas ve
Nehri’yi ziyaret etmiştir. Bu ziyaretlerindeki gözlemlerini ve yaşamış olduğu
manevi hazzı daha sonra yazıya aktararak okuyucuları ile paylaşmıştır.
Yaşamış
olduğu büyük manevi burhan ve kutlu arayışı neticesinde arayıp bulduğu,
kapısında durduğu ve bir daha o kapıdan ayrılmadığı manevi hocası Seyyid
Abulhakim Arvasi hazretlerinin mürşidi olan Seyyid Fehim Hazretlerinin merkatını
ziyaret için 1975 yılı Ağustos ayında Arvas köyüne gitmiştir. “Veliler diyarı”
ve “nur yatağı” olarak adlandırdığı bu coğrafyada yaşadıkları ve gördükleri onu
derinden etkilemiştir.
Necip
Fazıl Kısakürek, “Şeyhimin şeyhinin şeyhi” olarak tanımladığı, Seyyid Taha Hakkâri
hazretlerinin kabirlerin görmek üzere 1976 yılında Nehri’ye gelir. Ziyareti
neticesinde “Vatanımı buldum” diyerek yaşamış olduğu ruh atmosferini
tanımlamaktadır.
Bu
çalışmanın çerçevesi içerisinde Necip Fazıl Kısakürek’in Arvas ve Nehri
ziyaretlerindeki izlenimleri, tespitleri ve yaşamış olduğu manevi atmosfer
değerlendirilecektir. Bu vesile ile edebiyat dünyamızın eşsiz simasının dolaylı
olarak Zap havzası ulemasından nasıl istifade ettiği ve ruh dünyasının
şekillenmesinde bu mana âleminin büyüklerinin katkıları tespit edilemeye
çalışılacaktır.
Necip Fazıl Kısakürek Seyyid Fehim Arvasi Seyyid Taha Hakkâri Arvas
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | DASED |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2019 |
Gönderilme Tarihi | 21 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 1 |