Mahlas, Türk Edebiyatında şairin kimliği hatta imzası gibidir. Bu ne-denle şairler mahlas seçerken kendilerini en uygun şekilde tanımlayacak olan asıl isim, soy, meslek, sosyal statü, fiziksel özellik, memleket, psikolojik durum, örnek alınan bir şahıs veya söylediği şiirle uyumlu isim ve sıfatları kullanmış-lardır. Edebiyatımızda şairler genellikle kendi çağlarında kullanılmayan mahlas-ları tercih etmişlerdir. Bazen de çeşitli sebeplerden dolayı aynı mahlası kullanan şairlere rastlamak mümkündür. Ancak bu durum zamanla şairlerin ve şiirleri-nin birbirine karışmasına neden olmuştur. Çünkü şairler özellikle şiirleri ve eserleriyle bilindikleri için henüz kendi çağlarında bile genellikle mahlaslarıyla tanınmışlardır. Bu nedenle çoğu zaman asıl isimleri ikinci planda kalmış hatta zamanla unutulmuştur. “Hâdî” mahlası da bunlardan biridir. Özellikle XVI. ve XVII. yüzyılda Hâdî mahlasını kullanan şairlerin diğer yüzyıllara oranla oldukça fazla olduğunu fark ettik. Aynı yüzyılda aynı mahlası kullanan bu şairlerin bir-birine karıştırıldığını, haklarında yanlış bilgi verildiğini gördük. Bu nedenle öncelikle XVI. ve XVII. yüzyılda yaşamış Hâdî mahlaslı şairleri ve eserlerini tanıtmaya çalıştık.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 10 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 52 |