Sünnet’in Kur’ân’dan sonra İslam Hukukunun ikinci kaynağı konumunda olduğu hususunda İslam âlimlerinin çoğunluğu görüş birliği içindedir. Bununla birlikte haber-i vâhidin dini hükümlerde delil olarak kullanılması meselesi -sübûtunun zannî olması nedeniyle- ilk dönemlerden itibaren ciddi tartışmalara konu olmuştur. Özellikle Hanefî mezhebinin kurucu imamı Ebû Hanîfe haber-i vâhidleri delil olarak kullanmamakla itham edilmiş, daha çok re’yiyle hüküm verdiği iddia edilmiştir. Ancak Ebû Hanîfe’nin âhâd haberleri delil olarak kullanmadığı iddiasının yersiz olduğunu ispatlamak için pek çok eser kaleme alınmıştır. Cessâs da bu iddianın doğru olmadığını göstermek için konuya eserlerinde oldukça geniş şekilde yer vermiştir. Bu bağlamda Hanefîlerin âhâd haberlere bakışını ve âhâd haberlerin Hanefîler katında değerini de ihtiva eden ilk kapsamlı usûl eseri ile birçok fürû eseri yazmış olması Cessâs’ın açıklamalarına ayrı bir değer katmaktadır. Bu çalışmada, Hanefî mezhebinin kurucu imamlarının ve onların öğrencilerinin fıkıh usûlü anlayışlarının sonraki dönemlere aktarılmasını sağlayan Hanefî âlim Cessâs’ın âhâd haberlere yönelik değerlendirmeleri ele alınacaktır. Cessâs’ın Şerhu muhtasari’t-Tahâvî adlı fıkıh eseri genel olarak incelenerek haber-i vâhide yaklaşımı ilgili eser çerçevesinde izah edilecektir.
İslam Hukuku Cessâs Şerhu Muhtasari’t-Tahâvî Âhâd Haber Haber-i Vâhid
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 52 |