Yunus Emre, 13. yüzyılda, varlığı doğruya ve birlikteliğe çağrı olan, İslam’ın gereklerini bireysel tecrübeye dönüştüren öncü âlim ve mutasavvıflardandır. Bu tecrübeyle evreni, insanı ve kendi çağını algılama sistematiği ve işaret ettikleri, yüzyılları aşan bir ufukla günümüze de hitap etmektedir.
Hepitalizm, “yüzyılımızın karşı karşıya kaldığı materyalist düşünce tarzının sonucu olan israfı, açlığı, yoksulluğu, eşitsizliği, çatışmacılığı, ayrımcılığı, küresel saldırıları, iklim değişikliğini ve toplumsal cinsiyet önyargılarını aşmanın ve büyük zorlukları çözmenin yanında, ülkelerde, mutluluğu, psikolojik iyi oluşun, esenliğin, farklılıkların birlikteliğinin, özgürlüğün önceliğini ve insanın mutluluğunu önceleyen küresel kalkınma paradigmasıdır.” Benzeri olan gönüllü sadelik de “tüketimi ve tüketime bağımlılığı en aza indirmek ve günlük faaliyetlerde de doğrudan kontrolü en fazlaya çıkarmak için istenen bir yaşam biçiminin birey tarafından seçilme düzeyidir.”
Bu bildiride Yunus Emre’nin 700 yıl önce bir yaşam şekline dönüştürdüğü yaşam tavrının, günümüzdeki “hepitalizm”e ve “gönüllü sadelik”e nasıl karşılık geldiği incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 6 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 TÜRK KÜLTÜRÜNÜ MAYALAYANLAR: YUNUS EMRE, HACI BEKTAŞ VELİ, AHÎ EVRAN ÖZEL SAYISI |