After 2000 the neo-liberal policies caused a huge
investment in Istanbul. This new entrepreneurial freedom created an
irreversible profit arena in construction sector. Ataşehir was one of the high
spots with its localization and instant connection to the down town. Soon the
contractors started with luxurious branded houses, with gates around them, very
secure but also alienated. Before they started, the area was already full with
several apartments either constructed by TOKİ, or free contractors and they
mostly addressed to middle income class. Now, the whole area seems to have lost
its identity, as two different classes try to sustain their daily habits.
According to Bourdieu’s field theory, against the dominance of ‘economic capital’,
there is always a ‘symbolic capital’ which can make a difference. This study
aims to put forth the resistance and quarrel of 2 different classes in the
area, their habitus and questions whether a symbolic capital can be superior
over an economic power when ‘life’ comes into question.
Ataşehir Bourdieu Branded Houses Neo-liberalism Social Distinction
2000 yılı sonrasında, neo-liberal politikal Istanbul’da
çok büyük yatırımlara sebep olmuştur. Bu yeni girişimci özgürlük inşaat
sektöründe geri dönüşümü olmayan bir kar alanı oluşturmuş ve Ataşehir, konumu
ve kent merkezine hızlı bağlantılarıyla önem kazanmıştır. Kısa sürede markalı,
lüks ve duvarlar arkasında ama çevreye yabancılaşmış konutların inşaatına
başlanmıştır. Bu inşaatlardan önce de bölge, ya TOKİ ya da serbest müteahhitler
tarafından yapılmış çeşitli apartmanlara sahiptir ve yapıların çoğu orta gelir
grubu için hedeflenmiştir. Şu an her iki farklı sınıf kendi gündelik
yaşamlarını sürdürmeye çalıştığı için bölge kimliğini kaybetmiş görünmektedir. Bourdieu’nun
alan teorisine gore, ‘ekonomik sermaye’ baskınlığına karşın her zaman fark
yaratabilecek bir ‘sembolik sermaye’ mevcuttur. Bu çalışmada; bölgedeki iki
farklı sınıfın direniş ve çatışması ve habitus’larını ortaya koyarak, söz
konusu ‘yaşam’ olursa ’sembolik sermaye’nin bir ‘ekonomik sermaye’ üzerinde
üstünlük kurup kuramayacağı sorgulanmaktadır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Kasım 2018 |
Gönderilme Tarihi | 3 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 20 Sayı: 3 |