States of Aq-Qoyunlu, Qara-Qoyunlu and Ottoman have a
ground intersecting each other not only geographically but also
demographically. The said commonality led a struggle to emerge upon population
that would found and sustain the state as well upon geography. The fact that
Turcomen communities took part in a political formation (organization) from
time to time and immediately after, that they went towards the other posed
serious problems in almost all areas from taxes to military order (system), and
ultimately legitimacy of governments in power had important existence problems.
In this context, it is striking that every three states addressed the matter of
lineage seriously and that the lineage was used as a sort of material of
identity-building in historical sources. In our study, based on primary sources
of the period, we will evaluate consideration (addressing) of problems of
lineage and legitimacy in states of Aq-Qoyunlu, Qara-Qoyunlu and Ottoman, from
Muqaddimah by Ibn Khaldun. It is thought that this sort of approach will
contribute to the issue of understanding socio-cultural competitions and common
points of states which emerged during the same period of time and intellectual
atmosphere of the period.
Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Osmanlı devletleri yalnızca
coğrafi olarak değil demografik olarak da birbiriyle kesişen bir zemine
sahiptir. Söz konusu ortaklık, coğrafya kadar devleti kurup yaşatacak popülasyon
üzerinde de bir mücadelenin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Türkmen
toplulukların zaman zaman bir siyasi teşekkülde yer alıp hemen akabinde
diğerine yönelmesi, vergiden askeri düzene kadar hemen her alanda ciddi
sorunlar doğurmuş, nihayetinde iktidarların meşruluğu önemli varoluş
problemleri yaşamıştır. Bu bağamda her üç devletin nesep meselesine ciddiyetle
eğilmesi, tarihi kaynaklarda nesebin bir nevi kimlik inşa malzemesi olarak
kullanılması dikkat çekicidir. Çalışmamızda dönemin birincil kaynaklarından
hareketle Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Osmanlı devletlerinde nesep ve meşruiyet
meselelerinin ele alınışı İbn Haldun’un Mukaddime’sinden hareketle
değerlendirilecektir. Böylesi bir yaklaşımın aynı zaman diliminde zuhur eden
devletlerin siyasi ve mezhepsel rekabetlerini anlamak hususuna katkı
sağlayacağı düşünülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Eylül 2019 |
Gönderilme Tarihi | 13 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 21 Sayı: 3 |