Amaç: Bu çalışmada, Dijital Mamografi (DM)’de memenin glandüler yapısına
bağlı olarak her bir uygulamadaki ortalama glandüler doz değeri ile görüntü
kalitesi arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Retrospektif olarak gerçekleştirilen çalışmada hastaların sağ
ve sol meme CranioCaudal (sırasıyla RCC ve LCC) ve MedioLateralOblik
(sırasıyla RMLO ve LMLO) iki boyutlu (2B) ve üç boyutlu (3B) tomosentez
görüntü verileri incelendi ve meme görüntüleme raporlama ve veri sistemi
(Breast Imaging Reporting and Data System- BI-RADS) kriterlerine göre meme
yapısı A, B, C ve D olarak sınıflandırıldı. Çalışmaya başlamadan önce cihazın
verdiği doz değerlerini doğrulamak amacıyla DM Tomosentez cihazının dozla
ilgili kalite kontrol çalışmaları gerçekleştirildi. Cilt giriş dozu (CGD), ortalama
glandüler doz (OGD) ve sinyal gürültü oranı (Signal Noise Ratio- SNR) değerleri
belirlendi ve hastaya verilen doz ve görüntü kalitesi arasındaki ilişkinin sayısal
olarak değerlendirmek için Figure of Merit (FOM) hesaplandı. Grupların
istatistiksel analizleri SPSS 15 programı kullanılarak parametrik gruplarda
Pearson korelasyonu anlamlılık değeri p hesaplandı ve p<0,05 olarak alındı.
Bulgular: 3B tomosentez incelemesinde B ve C tipi memenin RMLO, LMLO, sağ
ve sol meme MedioLateralOblik Combo (sırasıyla RMLOc ve LMLOc)
pozisyonları, 2B mamografide çoğunluğu oluşturan grup A tipi memenin RCC,
LCC, RMLO, LMLO pozisyonları ayrı ayrı değerlendirildi ve her çekim
pozisyonunda OGD-FOM ve SNR-FOM arasında anlamlı bir korelasyon (p<0,05)
bulundu.
Sonuç: Meme glandüler yapısına göre, doz ve görüntü kalitesi arasında güçlü bir korelasyon olması memenin aldığı doza karşılık elde edilen görüntü kalitesinin
optimum şartlarda olduğunu göstermektedir.
Tomosentez FOM Ortalama Glandüler Doz görüntü kalitesi dijital mamografi
Objective: The aim of this study was to evaluate the relation between image
quality and mean glandular dose (MGD) value in each application in Digital
Mammography (DM) depending on the glandular structure of the breast.
Material and Method: In this retrospective study, right and left breast
CranioCaudal (RCC and LCC, respectively) and Medio Lateral Oblique (RMLO
and LMLO, respectively) two-dimensional (2D) and three-dimensional (3D)
tomosynthesis image data of the patients' were examined and the breast structure
was classified as A, B, C and D according to Breast Imaging Reporting and Data
System(BI-RADS) criteria. Firstly, the dose-related quality control evaluations of
the DM tomosynthesis system were performed to confirm the dose values given
by devices. Skin entrance dose (SED), mean glandular dose (MGD) and Signal
Noise Ratio (SNR) values were determined and Figure of Merit (FOM) was
calculated to quantitatively assess the relation between the dose given to the
patient and image quality. Statistical analysis of the groups was performed by
using SPSS 15 program and Pearson correlation significance value was calculated
as p <0.05 for parametric groups.
Results: In the 3D tomosynthesis examination, the RMLO, LMLO, right and left
breast Medio Lateral Oblique Combo (RMLOc and LMLOc, respectively)
positions of the B and C breasts, and the RCC, LCC, RMLO, LMLO positions of
the group A type breast, which constituted the majority in 2D mammography
were evaluated separately and a significant correlation (p <0.05) was found
between MGD-FOM and SNR-FOM in each position.
Conclusion: According to the breast glandular structure, a strong correlation
between dose and image quality indicates that the image quality obtained under
the given dose is in optimum conditions
Tomosynthesis FOM Average Glandular Dose Image Quality Digital Mammography
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Şubat 2020 |
Gönderilme Tarihi | 11 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 33 Sayı: 3 |