Objectives: In this study, the epidemiological analysis of the bladder cancers was performed accompanied by the known environmental factors. Materials and methods: In this retrospective study, pathology archival materials of 420 patients (350 men (83.4%) and 70 women (16.6%)), consisting of bladder by transurethral resection, cystectomy and cystoprostatecto­my specimens, histopathologically diagnosed as urothe­lial carcinoma and papillary urothelial neoplasia with low malignant potential, were included. For bladder carcino­mas, the parameters such as tumor types, age, sex, and invasiveness of tumor were evaluated and analyzed. Results: In the study, it was found that 24.7% of papillary urothelial neoplasia with low malignant potential, 46.1% of low-grade urothelial carcinoma, and 29.0% of high grade urothelial carcinoma. The rate of bladder urothelial carci­nomas was 5 times greater in men than in women. In ad­dition, the high-grade papillary urothelial carcinoma was seen more frequently in men than in women (31.2% and 23.1% respectively), while low-grade papillary urothelial carcinoma was seen more frequently in women than in men (32.9% and 18.5% respectively) (p
Amaç: Bu çalışmada mesane ürotelyal kanserlerinin, bi­linen çevresel faktörler eşliğinde epidemiyolojik analizinin yapılması amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Retrospektif olan bu çalışmaya 350\'si erkek (%83.4), 70\'i kadın (%16,6) hasta olmak üzere toplam 420 hastaya ait mesane transüretral rezeksiyon, sistektomi ve sistoprostatektomi patoloji arşiv materyal­lerinde; histopatolojik olarak ürotelyal karsinom ve düşük malign potansiyelli papiller ürotelyal neoplazi tanısı almış vakalar dahil edildi. Tümör tipi, yaş-cinsiyet, invaziv-no­ninvaziv gibi parametrelere ait veriler değerlendirilerek istatistiksel analizleri yapıldı. Bulgular: Bu çalışmada düşük malign potansiyele sahip papiller ürotelyal neoplazi %24.7, düşük dereceli ürotelyal karsinom %46.1 ve yüksek dereceli ürotelyal karsinom %29.0 oranlarında bulundu. Mesane ürotelyal karsinom­larının erkeklerde kadınlara göre 5 kat daha fazla görül­düğü saptandı. Ayrıca, yüksek dereceli papiller ürotelyal karsinomun kadınlara kıyasla daha çok erkeklerde (sıra­sıyla %23,1 ve %31,2), düşük dereceli papiller ürotelyal karsinomun ise erkeklere kıyasla daha çok kadınlarda (sırasıyla %18,5 ve %32,9) görüldüğü saptandı. Sonuç: Çalışma sonucunda, mesane ürotelyal karsinom­larının erkeklerde kadınlara göre daha fazla görüldüğü ve ayrıca lamina propria ve muskularis propria invazyonu gösteren yüksek dereceli ürotelyal karsinomların da yine erkek cinsiyette daha yüksek oranda bulunduğu tesbit edildi. Bu tümörlerin, özellikle de yüksek dereceli olan tip­lerinin neden erkek cinsiyette daha sık görüldüğüne ilişkin kapsamlı klinik ve deneysel çalışmalara ihtiyaç vardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Yazıları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2011 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mart 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 38 Sayı: 3 |