Kadercilik düşüncesi, felsefe tarihinde uzun bir geçmişe sahiptir. Kadercilik ile ilgili görüşler, çağdaş felsefede
Richard Taylor (1919-2003) ile yeniden canlanmıştır. Taylor, 1962’de yazdığı “Fatalism” başlıklı makalesinde
kaderciliği savunan ilginç ve merak uyandıran fikirleri ile önemli etkiler bırakmış ve çeşitli yorumlar almıştır. Taylor’ın
söz konusu makalesinin bu kadar çok ses getirmesinin sebeplerinden biri, hiç şüphesiz onun kaderciliği geçmiş olaylar
yanında gelecekteki gerçekleşmemiş olaylara da dâhil eden iddiasıdır. Bir diğer sebep de Taylor’ın argümanını Tanrı ve
doğa yasalarına başvurmadan oluşturmasıdır. Taylor bu fikrini desteklemek için bazı önvarsayım ve örnek vakalardan
oluşan argümanlar sunmuştur. Onun argümanına filozofların bir kısmı argümanda bir hata olduğunu, ancak bu hatayı
saptamanın oldukça zor olduğunu ileri sürerek itiraz etmişlerdir. Çünkü onun argümanı tartışması zor
önvarsayımlardan oluşmaktadır. Bu bakımdan bu makalenin konusu öncelikle Taylor’ın argümanını önvarsayımlar ve
örnek vakalar ile açıklamak, onların yeterli olup olmadığını tartışmaktır. Bunu yaparken zaman zaman bu açıklamalara
getirilen itirazlara ve yorumlara da yer verilecektir. Bu makalenin amacı, yapılan açıklamalar ve yer verilen çeşitli
fikirler ile hem literatüre hem de söz konusu tartışmaya katkı sağlamaktır. Bu makalede ulaşılan sonuçlara göre
Taylor’ın hem kaderci argümanı hem de gelecekle ilgili olarak geçmiş üzerinde sahip olduğumuzdan daha fazla
kontrolümüz olmadığı şeklindeki fikri savunulamaz.
Fatalism has a deep background in the history of philosophy. In contemporary philosophy, views on fatalism
were revived by Richard Taylor (1919-2003). In his 1962 article Fatalism, Taylor's interesting and intriguing arguments
in favor of fatalism had a significant impact and received various interpretations. One of the reasons why Taylor’s article
made so much noise is undoubtedly his claim that fatalism includes not only past events but also unrealized future
events. Another reason is that Taylor constructs his argument without appealing to God and natural laws. To support
this idea, Taylor presented some arguments consisting of presuppositions and case studies. Some philosophers objected
to his argument by arguing that there is a flaw in the argument, but that it is very difficult to detect this flaw. This is
because his argument consists of presuppositions that are difficult to discuss. In this respect, the subject of this article
is primarily to explain Taylor’s argument with presuppositions and case examples, and to discuss whether they are
sufficient or not. By doing so, objections and comments to these explanations will also be included occasionally. The aim
of this article is to contribute both to the literature and to the debate with its explanations and various ideas. According
to the conclusions reached in this article, both Taylor’s fatalistic argument and his idea that we have no more control
over the future than we have over the past are untenable.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 24 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 4 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 7 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 4 Sayı: 8 |
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi bünyesinde 2021 yılından beri faaliyet gösteren uluslararası, bilimsel ve hakemli dergi.
Yılda iki sayı olarak (Haziran-Aralık) yayımlanır.
İletişim: erdem.ozturk@hbv.edu.tr & okan.uzunoz@hbv.edu.tr & dinveinsan@hbv.edu.tr
Din ve İnsan Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.