Öz
Avrupa-merkezci ve ilerlemeci tarih yazımında önemli bir yer tutan “geri kalmışlık” tezinin temellendirildiği alanlardan biri de matbaa ve onun etrafında yaşanan gelişmelerdir. Matbaanın yaygınlaşması ve akabinde gelen bilgi üretim-dağıtım süreçlerinde yaşanan değişim ile Avrupa’nın “ilerlediği”, diğer medeniyetlerin bu gelişmelere “geç kaldığı” öne sürülmektedir. Bu makalede, söz konusu tez Osmanlı arşiv kayıtları ve güncel Avrupa literatürü yardımıyla sorgulanmaktadır.
İlk planda Avrupa’da matbaanın yaygınlaşması, okur-yazarlığın artışı, sözlü ve el yazması kültürden matbu kültüre geçişin altındaki muharrik gücün keyfiyeti özetlenmektedir. Ardından bazı Osmanlı bürokratlarının bu değişimi ne şekilde algılayıp idrak ettikleri üzerinde durulmaktadır. Bu süreçlerin bir sonucu olarak XVII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Avrupa’da siyasî, ticarî ve istihbarî bilgi kaynağı hâline gelen gazetelerin, XVIII. yüzyıl başı itibariyle Osmanlı siyasetinin daimî bilgi kaynakları arasına girişi ele alınmaktadır. Asır boyunca yaşanan dış ve iç gelişmelere paralel şekilde yabancı gazetelerin, Osmanlı bürokrasisinde istihbarat kaynağı olarak yükselişi, çalışmanın esas meselesini teşkil etmektedir.
Karlofça Antlaşması ile fetihçi siyaset anlayışını bir kenara bırakıp diplomasiyi merkezine alan Osmanlı siyasetçileri, diplomatik sahada ellerini kuvvetlendirebilmek amacıyla siyasi bilgi kaynaklarını çeşitlendirmişlerdir. Devlet ricalinin, değişen dünyayı okuma gayretlerinin bir çıktısı olarak Avrupa gazetelerini yakından takip etmeleri, Osmanlı arşiv kaynakları ışığında incelenmektedir. Bir bî-haber olma durumundan ziyade derin “bir zihniyet farkı”na işaret eden bu çalışma, Osmanlı siyasetçisinin, bir yeniliği anlamlandırma sürecinde yaşadığı med-cezirleri yani meselenin, “ilerleme-gerileme” tartışmasına indirgenemeyecek çetrefilli yapısını ortaya koymaktadır.