This article deals with Mustafa Sabri Efendi’s (d. 1954) views
about the debate on the relationship of religion, science and
politics in Egypt. One of the favorite topics of the Islamic
thought in the nineteenth century was the Muslims’ loss of
power before the western world—the backwardness of the
Islamic world, in the popular parlance. The westernist and
Islamist thinkers of the time intensively discussed this topic.
One example is the debate between Muhammad ‘Abduh
(d. 1905) and Farah Antun (d. 1922). While Antun ascribes
the backwardness of Muslim societies to the Islamic understanding
of reason and politics, ‘Abduh criticizes this vehemently
and sees the real reason for this situation in the deficiency
of the scholars and likewise in the conception and
teaching of the Islamic sciences. According to ‘Abduh, all
Islamic sciences and especially the field of rational theology
(kalam) need to be reformed by using contemporary knowledge
and methods. Sabri criticizes both views from different
perspectives. Two topics mark the centre of the discussion:
The compatibility of religion with reason and science and
the relation between religion and politics. While Sabri analyzes
the arguments on both sides very precisely, he tries to
present the relation between reason and religion in both Islam
and Christianity. In its last part, the article shows that
most of Sabri’s and ‘Abduh’s opinions are similar. Both
thinkers assumed that Islam is a religion of reason and that
politics cannot be unrelated to religion. However, Sabri does
not accept that the reason is limited to the boundaries of the
physical world which is the view of positivist materialism.
Therefore he argues in favor of the “pure reason”. Sabri also
critisizes ‘Abduh for refusing the approach and methods of
traditional scholars without any convincing reason. According
to Sabri the methods of kalam are still validly applicable.
Bu makalede Mustafa Sabri’nin Mısır’da din, bilim ve siyaset
ekseninde yapılmış bir tartışmaya dair görüşleri ele alınacaktır.
XIX. asır İslam düşüncesinin önemli gündemlerinden
biri Müslümanların Batılılar karşısındaki güç kaybı, yaygın
retorikle “geri kalma” sebepleridir. Dönemin Batıcıları ile
Müslüman düşünürleri arasında bu konuda yoğun tartışmalar
yaşanmıştır. Bunun en canlı örneklerinden biri, Mısır’da
Farah Antun ve Muhammed Abduh arasında geçmiştir. Antun,
İslam dünyasının geri kalışını İslam’ın akıl ve siyasetle
sorunlu ilişkisine bağlarken, Abduh buna karşı çıkarak problemlerin
ulemanın kifayetsizliğiyle İslami ilimlerin algılanma
ve öğretilme metotlarındaki donukluktan kaynaklandığını savunmuştur. Ona göre kelam başta olmak üzere, bütün
İslami ilimler, metotlarıyla birlikte çağın şartlarına uygun
olarak ıslah edilmeli, akıl ve ilimle bağdaşır hale getirilmelidir.
Tartışmayı yıllar sonra tekrar ele alıp değerlendiren
Mustafa Sabri ise hem Antun’un hem de Abduh’un görüşlerine
farklı zaviyelerden karşı çıkmıştır. Tartışmanın en dikkat
çekici kısmını “dinin akıl ve ilimle uyuşup uyuşmaması’’
ve “din-siyaset ilişkisi’’ başlıkları oluşturmaktadır. İçerikleri
farklı olmakla birlikte, Mustafa Sabri’yle Abduh’un söylem
ve kullandıkları dilin birbirine oldukça yakın olması yaşadıkları
dönem hakkında önemli bir göstergedir. Abduh’un
İslam’ın akıl temelli olduğu ve devletin dinden bağımsız
olamayacağı tezlerine Mustafa Sabri de katılır. İmanın ancak
akıl aracılığıyla makbul olduğu her iki mütefekkirimizin
de ortak paydasıdır. Ancak, gerek dönemin Batılı bilim anlayışına
yaklaşımda gerekse dinî düşüncenin durumu ve dinî
ilimlerin kavranışında perspektif farklılığı ortaya çıkmakta
ve bu durum kavramlara yüklenen manalarda belirginleşmektedir.
Mustafa Sabri’nin tenkit ettiği temel mesele “aklın
sadece hissî olana ve pozitivist anlayışa mahkum edilmesidir.”
Ona göre, kelam ilmi ve bu ilmin kullandığı metotlar,
temel itibariyle, önem ve geçerliliğini hala korumaktadır ve
kelam ilminin bize sunduğu imkan ve metotlar akıl temelli
olan bu dini, günümüzde dahi etkin bir şekilde savunabilecek
güçtedir.
Mustafa Sabri Muhammed Abduh Farah Antun akıl din siyaset geri kalmışlık
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |