Soğuk Savaş’ın ardından Amerika Birleşik Devletleri, küresel hegemonya için rekabet etmek yerine 11 Eylül’ün de gösterdiği üzere dünyayı yönetmeye başladı. 11 Eylül, Amerikan siyasî döngüsünü kırmamış, sadece öncelik listesinde değişikliklere sebep olarak Amerika’nın çıkarlarını elde etme yöntemini değiştirmiştir. Irak Savaşı sonrasında, “ülkeye katkıda bulunma”, “bölgesel barışa katkıda bulunma” ve “dünya için kanun koyma” söylemleri, Bush yönetiminin temel platformları olmuştur. Rasyonel çıkarlar elde etmek, tatmin edici bir uluslararası düzen kurmaya çalışmak ve meşru hegemonik güç arayışı, Bush’un “dünya yönetiminin” “ana teması”nı teşkil etmektedir. “Göğün altındaki her şey” şeklindeki Çin dünya düzenine göre hegemonya peşindeki bir davada rasyonellik, meşruiyet ve hedeflerin örtüşmesi sağlanırsa, hegemonya sağlanmış olur. Bu üç istek arasındaki uyuşmazlık veya çelişki ise hegemonyanın sonu demektir. Amerika da bu kuralın bir istisnası değildir. Irak Savaşı sonrasında dünya, Amerika’nın ikincil konuma düşüşüne şahit oluyor ve bu, Pax-Amerikana’nın imkansızlığının bir göstergesidir.
After the Cold War, the U.S. began to govern the world
instead of competing for the global hegemony, which was
revealed by the 9/11 event clearly. The 9/11 event did not
break the US political cycle. Instead, it only adjusted the
priority list, and changed the mode of achieving US interests.
“Make contributions to the country,” “make contributions
to regional peace”, and “legislation for the world”
has become main platforms for Bush administration after
Iraq War. The pursuit of rational interests, the pursuit of
a satisfactory international order and the pursuit of legitimate
hegemonist power has become the “main theme” of
Bush’s “governance of the world.” According to Chinese
world order of “All under heaven”, if one achieves rationality,
legitimacy and matching objectives of a hegemonist
cause, one can achieve hegemony. Divergence or
contradiction among the three will bring destruction to
one’s hegemony. It is possible that the United States is of
no exception. However, after the Iraq War, the world witnesses
the U.S. falling into the second situation, which indicates
the impossibility of Pax Americanna.
Diğer ID | JA35VH72BK |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Sayı: 23 |