Bu çalışma Şah Veliyyullah Dihlevî sonrasında Hind alt kıtasının yaşadığı entelektüel dönüşümü ele almakta, özellikle ictihad kavramı çerçevesinde klasik dünyaya bütünüyle yabancı bir anlayışa sahip olan Muhammed İkbal’in görüşlerine odaklanmaktadır. Alt kıtada Seyyid Ahmed Han’dan İkbal’e kadar bir dizi müellif tarafından ictihad ve taklid kavramlarının neredeyse bütünüyle “fıkıh ilmi dışında” bir bağlamda tartışıldığının gösterilmeye çalışıldığı makalede ayrıca Dihlevî’nin takipçisi olarak nitelenen bazı âlimlerin, yaşadıkları dönemde geliştirilen bu “farklı” ictihad anlayışına karşı tepkileri de ele alınmaktadır. Böylece klasik dünyaya ait kimi tasnif ve kavramların modernleşme süreciyle birlikte içeriklerinin değişime uğradığı, ictihad ve taklid kavramları merkeze alınarak gösterilmeye çalışılmaktadır
This article discusses the intellectual transformation of the
Indian Sub-Continent after Shah Walî Allah of Delhi, focusing
particularly on the views of Muhammad Iqbal, whose perspective
on the ijtihâd radically differed from the classical view. It
aims to show that some intellectuals from Sir Sayyid Ahmad
Khan to Muhammad Iqbal discussed ijtihad and taqlid outside
the context of the Fiqh. Moreover, the paper discusses the reactions
to this “different” ijtihad approach by some scholars
known as the followers of Shah Walî Allah. The paper thus tries
to demonstrate the transformation of certain concepts and
categories of classical Islamic civilization in the modernization
period in the case of the concepts of ijtihad and taqlid.
Muhammad Iqbal Ijtihad Taqlid Modernization Indian Sub-Continent
Diğer ID | JA35VR68NC |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Sayı: 33 |