İslam devletlerindeki hükümdar değişiklikleri meşruiyet,
itaat-muhalefet dengesi, iktidara başkaldırı, devlet başkanlarının
hal‘ edilmelerinin imkanı ve şerî hükmü gibi siyasi
düşüncenin önemli meselelerinin iç içe geçtiği bir olguya
işaret eder. İslam toplumlarının tarihinde “Halifeler tarihi”
olarak nitelenen süreçte ve özellikle Emevilerden Osmanlıların
son dönemine değin vuku bulan “iktidar değişikliklerini”
klasik tarih kitaplarına yansıyan gerekçeleri bakımından
analiz etmeyi hedefleyen bu yazı, siyasi-fıkhi hükümlere
dair metinlerde şerî çerçevesi çizilen bu meselenin somut
olaylarda karşılığının olup olmadığı hususuna odaklanacaktır.
Aynı zamanda İslam toplumlarının siyasi tutumlarını
mutlak itaat ve despotizm çerçevesinde ele alan akademik
yaklaşımların eleştirisini de içeren makalede devlet başkanlığının
sonlanma yolları üç temel başlık altında incelenmektedir:
Hal‘ (şeriata ittiba ilkesinin ihlali, sağlık problemleri ve
liyakatsizlik), istifa ve ihtilal (bâğî statüsünde değerlendirilme
ve siyasi çekişmeler/isyanlar). Makalenin temel iddiası
siyasi-fıkhi hükümleri havi metinlerdeki şeriatın bağlayıcılığı
ilkesinin klasik tarih kitaplarına yansıdığı haliyle iktidar
değişikliklerinde de merkezi bir konumda bulunduğu ve beyat,
hal‘, fısk ve fitne gibi kavramların tarihi olaylarda somut
yansımalarının yadsınamayacak seviyede olduğudur. Bu da,
bazı durumlarda şeklî olarak da olsa, iktidar değişimlerinde
şerî/fıkhi prosedüre riayet edildiğini, ulema ve diğer devlet
ricali tarafından devreye sokulan “şerî-siyasi taakkul” sürecinin
bu konuda önemli bir rol oynadığını ortaya koymaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 24 Sayı: 47 |