Bu çalışma, Walter Benjamin’in ilerlemeci tarih anlayışı karşısında inşa ettiği tarih fikrini ve bu fikrin, arz ettiği benzerlikler ve paralellikler bakımından Latin Amerika devrimlerinin ortaya çıkışındaki yansımalarını ele alacaktır. Bu anlamda politik eylemin imkanı olarak Benjamin’in tarih kavrayışı değerlendirilecektir. Hegel’in ilerlemeci tarih fikri, tarihi tinin ussal bilincinin ve bu bilincin meydana getirdiği özgürlüğün gelişmesi olarak ele alır. Benjamin’e göre ise ilerlemeci tarih fikrinde ortaya çıkan resmi tarihyazımı lineer, profan ve homojendir; yani geçmişi cisimleştirerek onu galip gelenlere hasreder. Buna karşın Benjamin, tarihi bir inşa faaliyetinin nesnesi olarak ele alır ve tarihsel maddeciliği ön plana çıkartır. Benjamin’in tarih kavrayışının öznesi tarihsel maddeci; aracı mesiyanizm/teoloji; zamanı ise "şimdinin zamanı"dır. Benjamin, toplumsal hafızanın tarihle bağ kurduğu, tarihin galip gelenlerin değil; ezilenlerin gözü ile okunduğu, geçmiş nostaljisini şimdiki zamanın eleştirisi için bir yöntem olarak kullanan ve bir kurtuluş/devrim vadeden bir tarih anlayışı ortaya koyar. Teoloji ve tarihin diyalektik okunması sonucu ortaya çıkabilecek ve Benjamin’in ‘imdat freni’ olarak adlandırdığı devrim imkanı, tarihsel bir gerçeklik olarak 1940’larda tabandan bütüne doğru yayılarak başlayan Latin Amerika devrimlerinde ortaya çıkar. Devrimlerin hemen öncesinde devrimci Marksizm, tarihsel maddecilik ve kurtuluş teolojisini birbirine eklemleyen metinlerin artışı, teolojik-marksist diyalektikten etkilenerek devrimci hareketi destekleyen Latin Amerika’daki kilise ve cemaatlerin çoğalması bu benzerliğin en büyük göstergelerindendir.
Walter Benjamin Tarihsel Maddecilik Praksis Mesiyanizm Marksizm Latin Amerika Devletleri
This study examines the concept of history that Walter Benjamin constructed against the progressive understanding of history and the reflection of this concept on the emergence of Latin American revolutions in terms of similarities and parallels. Benjamin’s concept of history will be evaluated as the possibility of political action. Hegel’s idea of progressive history considers history as the unfolding of the rational consciousness of the Geist and the freedom brought about by this consciousness. Benjamin thinks that the history writing that embodies the idea of progressive history is linear, profane, and homogeneous; it reifies the past, by making it unique to those who prevail. On the other hand, Benjamin claims that history is a construction activity. His understanding of history underlines historical materialism. Benjamin’s concept of history is historical materialist, its instrument is messianism or theology, and its time is the time of the present. In Benjamin’s idea of history, social memory connects with history; history is read through the eyes of the oppressed not the victors; nostalgia is used a method for criticism of the present, and it promises a liberation or revolution. The revolution, which Benjamin call as “emergency brake” and expects to arise as a result of the dialectical reading of theology and history, emerged as a historical reality in the Latin American revolutions, which started to spread from bottom to whole in the 1940s. The increase in the number of the texts that combined revolutionary Marxism, historical materialism and liberation theology just before the revolution, the increase of churches and communities in Latin America that supported the revolutionary movement influenced by the theological-Marxist ideas are the key indicators of this similarity. In this article, I will examine Benjamin’s concept of historical materialism and theological messianism as its instrument. Then, I will discuss Latin American revolutions as constituting the cases in which Benjamin’s ideas of history were realized.
Walter Benjamin Historical Materialism Messianism Marxism Latin American Revolutions
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 25 Sayı: 48 |