Bu makalede Ayasofya Camii vaizi Süleyman Efendi’nin
(ö. 1722) 1718 yılında İstanbul’da dâd ( ) harfinin telaffuz
ediliş şeklinin doğru olmadığı ve tashih edilmesi gerektiği
iddiasıyla başlattığı “harf-i dâd tartışması” incelenmektedir.
İlmî, fikrî, dinî ve içtimai birçok boyutu olan bu tartışma,
İstanbul’da ciddi bir sosyal kargaşa meydana getirmiş
ve nihayet Osmanlı merkezî iktidarının müdahalesiyle
noktalanmıştır. Söz konusu boyutların her biri açısından
ilgi çekici olan bu tartışma, özellikle Haremeyn ve Kahire
ilim çevrelerinin Osmanlı ilim geleneği ve dinî hayatı üzerindeki
etkisine ışık tutması bakımından önem arz etmektedir.
Bu sebeple, makalede öncelikle tartışmaya yol açan faktörler ve öne çıkan aktörlerinin ilişki ağlarına odaklanılmaktadır.
Sonrasında ise, Târîh-i Râşid, Vekâyiü’l-fudalâ,
Sadreddinzade’nin Ceride’si gibi birincil tarih ve biyografi
kaynaklarına ve meseleyle bağlantılı olarak yazılmış dâd
harfi konulu birçok risaleye dayalı olarak tartışma tasvir ve
tahlil edilmektedir. Makalede tartışma bir sosyal tarih meselesi
olarak ele alındığı için, kıraat ilmini ilgilendiren boyut
bu tasvir ve tahlillerin dışında kalmaktadır. Makalede bu
tasvir ve tahliller çerçevesinde tartışmanın sebebi, aktörleri,
ilmî-fikrî, dinî, içtimai, siyasi dinamikleri ve Osmanlı ilim
çevrelerindeki yansımaları hakkında birçok tespit, açıklama
ve yorum dile getirilmektedir.
Süleyman Efendi harf-i dâd tartışması Osmanlı ilim ve din tarihi Ali Mansûrî III: Ahmed
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 25 Sayı: 49 |