Amaç: Nörolojik temelli bir öğrenme güçlüğü olan disleksi; sözcük çözümleme, heceleme ve/veya akıcı olarak sözcük okumada yaşanan güçlükler ile kendini göstermektedir. Dil ve konuşma bozukluklarının sıklıkla disleksiye eşlik ettiği görülmektedir. Disleksi tanılı pek çok birey, kelime dağarcığı, konuşmanın algılanması, morfoloji, sentaks, fonoloji ve semantik alanlarını kapsayan alıcı dilde ve ifade edici dilde zorluk yaşamaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkçe konuşan ve disleksisi olan çocukların dil ve konuşma profillerini, standardize dil ve konuşma testleri kullanarak incelemektir. Yöntem: Çalışmanın katılımcıları yaşları 6;7-8;11 arasında olan (Ort.= 96 ay, SS= 9 ay) ve disleksi tanısı almış 29 çocuk (13 erkek, 16 kız) ve bu çocuklar ile yaş ve cinsiyete göre eşleştirilmiş 29 tipik gelişim gösteren (Ort.= 95 ay, SS= 8 ay) 29 olmak üzere toplam 58 kişiden oluşmaktadır. Katılımcılara dil ve konuşma terapisi alanında kullanılan standardize testler uygulanmıştır. Katılımcıların dil ve konuşma becerilerinin değerlendirmesinde TODİL, Sesletim ve Sesbilgisi Alt Testleri ve Türkçe Anlamsız Sözcük Tekrar Testi kullanılmıştır. Herhangi bir psikiyatrik bozukluğu (dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, yıkıcı davranış bozukluğu, anksiyete bozukluğu vb.) ve nörolojik hastalığı (epilepsi vb.) olan ve Wechsler Çocuklar İçin Zekâ Ölçeği Revize-IV' ten (WISC-R-IV) 85 puan ve daha düşük puan alan çocuklar çalışmanın dışında tutulmuştur. Elde edilen veriler “Windows 23,00 için SPSS yazılımı” ile değerlendirilmiştir. Tanımlayıcı analizler yapılmış ve örneklemin normal dağılımı Kolmogorov Smirnov testi ile test edildikten sonra konuşma ve dil testlerinde gruplar arasındaki fark Student-T Testi ve Mann-Whitney-U testi ile analiz edilmiştir. Bulgular: İki grup arasında, Türkçe anlamsız Sözcük Tekrar testinde, Q-NRT ve T-NRT iki alt testinde de disleksi tanısı alan grup ile tipik gelişim gösteren katılımcılar arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (t (56) = 5,98, p = 0,001). Türkçe Sesletim ve Sesbilgisi alt testleri ve Sözcük Ayırt Etme alt testi hariç TODİL açısından istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık bulunmuştur (U=337,00, p<,05). TODİL alt testleri ve Türkçe Sesletim ve Sesbilgisi alt testleri arasında anlamlı olarak farklılık bulunmamıştır (U=337,00, p>,05). Tüm testlerde tipik gelişim gösteren grup, disleksisi olan gruptan daha yüksek performans göstermiştir. Sonuç: Grup olarak incelendiğinde, disleksisi olan çocukların dil ve konuşma becerileri yaşıtları düzeyinin altındadır. Disleksi sadece okuma bozukluğu değildir. Dil bozuklukları, konuşma sesi bozuklukları genellikle disleksiye eşlik eder. Klinik bir karar vermek amacıyla disleksisi olan çocuklara, çok boyutlu bir değerlendirme yapılmalıdır. Dil becerileri, fonolojik ve artikülasyon yetkinliği, anlamsız kelime tekrarı değerlendirme prosedürlerine dahil edilmelidir. Çocuğun konuşma ve dil özelliklerinin belirlenmesi disleksinin tanı ve dolayısıyla müdahale aşamalarında çok önemlidir. Disleksi tanılama ve müdahale süreçlerinde dil ve konuşma değerlendirmelerinin de yer almasının yararlı olacağı düşünülmektedir.
disleksi dil bozukluğu konuşma bozukluğu dil değerlendirmesi konuşma değerlendirmesi
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
1501S008
Purpose: Dyslexia is a neurodevelopmental learning disability characterized by difficulties in word recognition, spelling, and decoding abilities which are often unexpected in relation to other cognitive abilities and the provision of effective classroom instruction. Most individuals with dyslexia exhibit language difficulties. The aim of this study is to investigate speech and language profiles of children with dyslexia (CWD) among Turkish children with using standardized speech and language tests in Turkish. Method: Participants of this study consists of 29 children with dyslexia (13 boys, 16 girls) aged between 6.7-8.11 (M=96 months, SD= 9 months) and their age and gender matched peers with typical development (M=95 months, SD=8 months). For language assessment, TODİL, Turkish Articulation and Phonology Test and Turkish Nonword Repetition Tests were used. Results: There was a significant difference between the scores of two groups on Turkish Nonword Repetition Test (T-NRT) of two subtests Q-NRT and T-NRT (t (56) =5.98, p = 0.001). The difference between groups was significant on all SSI and TODIL except Word Discrimination subtest (U=337.00, p<.05). Children with typical development outperformed children with dyslexia. Conclusion: CWD had lower speech and language performance than their typically developing peers on all tasks. Assessing speech and language characteristics is crucial in diagnosis and intervention phases of dyslexia.
Dyslexia language disorder speech disorder language assesssment speech assessment
1501S008
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | 1501S008 |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Nisan 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 1 |
DKYAD Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.