Amaç: Bu araştırmada Dil ve Konuşma Terapisi lisans bölümü öğrencilerinin mesleki alanda gerçekleşen sürekli eğitim kurslarına yönelik görüşlerinin incelenmesi amaçlanmaktadır.
Yöntem: Araştırma örneklemini, İstinye Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi bölümü lisans programında eğitim almakta olan 3. ve 4. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Çalışmada kullanılan anket Google Formlar aracılığı ile çevrim içi olarak oluşturulmuştur. Anket iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümünde katılımcıların cinsiyeti, yaşı, eğitim düzeyi, daha önce sürekli eğitim kursuna katılma durumu, eğitimleri hangi yöntemle aldıkları gibi çoktan seçmeli sorular yer almaktadır. İkinci bölümü ise 5’li Likert tipindedir ve sürekli eğitim kurslarının gerekliliği, mesleki gelişime katkıda bulunup bulunmadığı, kurslara erişimin kolaylığı, eğitimlerin yararlı olup olmadığı, Türkiye’deki kursların yeterli bulunup bulunmadığı, eğitimlerin vakaları değerlendirmede ve terapi sürecinde yardımcı olup olmadığı gibi konuları içeren 12 soru yer almaktadır. Katılımcıların ankete vermiş oldukları yanıtlar betimsel olarak analiz edilmiştir.
Bulgular: Katılımcıların çoğunluğunun sürekli eğitim kurslarına katıldığı, aldıkları sürekli eğitim kurslarının genellikle çevrim içi olduğu, almak istedikleri sürekli eğitim kurslarını çalışmayı düşündükleri alanlarda seçtikleri görülmüştür. Ayrıca katılımcılar sürekli eğitim kurslarının gerekli olduğunu ifade etmiş ve mesleki eğitim süreçlerine katkıda bulunduğunu belirtmiştir. Ancak çevrim içi olarak verilen sürekli eğitim kurslarını yeterli bulma konusunda kararsız oldukları görülmüştür. Ek olarak, sürekli eğitim kurslarının genellikle tek bir ilde olduğunu düşünmektedirler. Bununla birlikte katılımcıların kursların ücretlerini yüksek buldukları, ücretlendirmeleri düşük olan kursları tercih ettikleri görülmüştür. Son olarak lisans süresince aldıkları eğitimleri yeterli bulmadıkları görülmüştür.
Sonuç: Araştırma sonucunda Dil ve Konuşma Terapisi bölümü lisans öğrencilerinin mesleki anlamda sadece lisans döneminde alınan eğitimle yeterli olamayacaklarını düşündükleri sonucuna ulaşılmıştır. Sürekli eğitim kurslarının dil ve konuşma terapisi alanı için gerekli olduğu ve mesleki gelişime katkı sağlayacağı görülmektedir. Ayrıca katılımcılar çalışmak istedikleri alana yönelik sürekli eğitim kurslarını tercih etmektedir.
sürekli eğitim kursları yaşam boyu öğrenme Dil ve konuşma terapisi böümü
İstinye Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Öğrencileri Adile KÖK, Ayşe BÜBER, Gamze Şevval TAKAN ve Gaye ALTINAY'a veri toplama sürecindeki desteklerinden ötürü teşekkür ederiz.
Purpose: The aim of this research is to examine the opinions of undergraduate students in the field of speech and language therapy regarding continuous education courses in the professional domain.
Method: The research sample consists of third and fourth-year students enrolled in the speech and language therapy undergraduate program at İstinye University Faculty of Health Sciences. The survey used in this study was created online via Google Forms. The survey consisted of two sections. The first section included multiple-choice questions about participants' gender, age, education level, previous participation in continuous education, and the method of obtaining education. The second section comprised 12 questions using a 5-point Likert scale, exploring opinions on the necessity of continuous education courses, their contribution to professional development, accessibility challenges, perceived effectiveness, adequacy of courses in Turkey, and their efficacy in evaluating cases and therapy. Descriptive analysis was conducted on the responses provided by the participants.
Results: The majority of participants had attended continuous education courses, primarily online, and selected courses relevant to their intended areas of work. Participants expressed that continuous education courses were necessary and contributed to their professional development, although they were undecided about the adequacy of online courses. Additionally, participants perceived that continuous education courses were predominantly available in a single city. However, they found course fees high and tended to prefer lower-priced options. Finally, participants indicated that they did not find the education received during their undergraduate program to be sufficient.
Conclusion: The research concludes that undergraduate students in the field of speech and language therapy believe that education received during the undergraduate period alone is not sufficient for professional competence. It is observed that continuous education courses are necessary for the field of speech and language therapy and will contribute to professional development. The examination of participants' ability to observe or practice with specific case groups has not been investigated in this study, which is a limitation, and it is recommended to be considered in future studies. Furthermore, it is suggested to increase and diversify the number of continuous education courses and facilitate access to these courses. Additionally, the sample of the study only covers İstinye University, and it is recommended that a similar study be repeated within other universities. This is because factors such as the academic staff and expertise of the faculty, student demand, and the mission and vision of the university may lead to universities specializing more in certain disciplines and excelling in these areas, which could affect the study results.
speech and language therapy lifelong learning continuous education
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Konuşma Patolojisi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 13 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 2 |
DKYAD Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.