Bu yazıda, yirminci yüzyılın önemli bir akademik ve düşünsel geleneği olarak bilinen kültürel çalışmalar ele alınmaktadır. Bu gelenek bilindik olanlardan farklı bir akademik söylem tarzının ve düşünüş biçiminin gelişmesine önayak oldu. Bu yanıyla kültürel çalışmalar, resmi bilimsel perspektifin ve söylemin dışında bırakılana odaklandı. Merkezine kültür olgusunu koyan kültürel çalışmalar o zamana kadar egemen bilimsel ve düşünsel paradigma tarafından görmezden gelinenle ilgilendi. Egemen bilimsel ve düşünsel paradigmanın ilgi alanı toplumun egemen kesimleriyle sınırlıydı. Kültürel çalışmalar bu egemen paradigmaya alternatif nitelikte bir düşünsel ve bilimsel gelenek olarak ortaya çıktı. Toplumdaki ezilen kesimlerin, sıradan insanların yaşam tarzı, kültürel ve sanatsal üretimleri kültürel çalışmalar okulunun öncelikli ilgi alanı oldu. Kültürel çalışmalar geleneğinin oluşmasında Marksist düşüncenin önemli bir etkisi olduğu söylenebilir. Onun yanı sıra Batının eleştirel felsefe geleneği de kültürel çalışmalar düşünsel geleneğinin oluşmasında önemli ölçüde etkili olmuştur. Ama şurası da bir gerçektir ki kültürel çalışmalar geleneği hemen hemen bütün bilimsel disiplinlerden beslenmiştir ve bu nedenle de interdisipliner bir karaktere sahiptir. 1964 yılında İngiltere’de Birmingham Üniversitesi bünyesinde Çağdaş Kültürel Çalışmalar Merkezi adıyla kurumsal bir yapıya kavuşan kültürel çalışmalar okulunun kurucuları arasında Richard Hoggart, Raymond Williams ve Stuart Hall yer alır. Kültürel çalışmalar okulu etniklik, ırk, işçi sınıfı, gençlik alt kültürleri, kadın, ideoloji, popüler kültür, medya gibi konular üzerinde yoğunlaşır. Kültürel çalışmalar geleneği içerisinde oldukça özgün kuramlar ve yöntemler geliştirilir. Öyle ki kültürel çalışmalar içerisinde gelişen kuramlar, kavramlar ve yöntemler günümüzün bilimsel ve akademik çalışmaları açısından önemli katkılar olarak değerlendirilebilir. Özellikle de söylem çözümlemesi ve alımlama çözümlemesi bu anlamda önemli yöntembilimsel katkılardır.
Kültür kültürel çalışmalar popüler kültür söylem analizi alımlama analizi
This essay discusses cultural studies, which are known as an important academic and intellectual tradition of the 20th century that paved the way for the development of an academic discourse and different way of thinking from the usual ones. As such, cultural studies focus on what had been left out of the official scientific perspective and discourse. Focusing on the phenomenon of culture, cultural studies deal with what had hitherto been ignored by the dominant scientific and intellectual paradigm, which had only been concerned with the dominant [PE2] segments of society. Cultural studies were formed as an intellectual and scientific tradition alternative to this dominant paradigm. The lifestyles as well as the cultural and artistic productions of the oppressed sections of society and ordinary people became the primary interests of the school of cultural studies. Marxist thought can be said to have had an important impact on how the tradition of cultural studies formed. The critical philosophical tradition of the West was additionally significantly influential in how the intellectual tradition of these cultural studies formed. Meanwhile, the tradition of cultural studies had in fact also taken something from almost all scientific disciplines and therefore had gained an interdisciplinary character. Richard Hoggart, Raymond Williams, and Stuart Hall were among the founders of the school of cultural studies, which became institutionalized as the Center for Contemporary Cultural Studies within the University of Birmingham in 1964. The school of cultural studies focuses on such subjects as ethnicity, race, working class, youth subcultures, women, ideology, popular culture, and media. Very original theories and methods have been developed within the tradition of cultural studies, so much so that the theories, concepts, and methods that have been developed in cultural studies can be considered important contributions to today’s scientific and academic studies. Discourse analyses and reception analyses in particular are important methodological contributions in this sense.
culture cultural studies popular culture discourse analysis reception analysis
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |