Bu çalışmanın amacı kolektif belleğe dair yeni bir kuramsal bakış açısını ortaya koymaktır. Makale, kolektif bellek ile Marksizm arasındaki o “son bakışta” kurulan boşluğun kapanmasına dair bir düşünme egzersizinin; daha uzun soluklu bir çalışmanın ilk adımlarından biri olarak formüle edilmiştir. Kolektif bellek hep bir soyut anlatılar, temsil ve anma törenlerinin aritmetik bir toplamı olarak düşünülmüştür. Alanın kuruluşuna ve gidişatına bakıldığında bu bilginin artık revize edilmesi gereklidir. Böylesine tartışmalı bir konu Marksizm’in aynı oranda tartışmalı bir kavram çiftiyle birlikte düşünüldüğünde; kolektif belleği somutlaştıracak, onu sınıf mücadelesinin bir parçası haline nasıl getireceğimize dair yeni bir düşünce hattın örebilir miyiz sorusu makalenin temel kurucu gücüdür. Bu argümanı zaman ve mekân kırılmasının en kristalize haliyle izlenebileceği postmodernizmi -bir soyutlama düzeyi olarak- merkeze alan bir hatla açıklamaya çalışan bu makale; modernizmin “tasfiyesinin” salt bir zaman ve mekân kırılması değil; aynı zamanda onun hümanist ve ütopyacı yönlerinin de budanmasıyla kaybedilen politik ve toplumsal fırsatlar üzerine düşünmeyi amaçlamaktadır. Kolektif belleği, tanıklık etmek ve müdahale etmek arasındaki makasın sürekli açıldığı bir tasvirler dizini olarak değil; literatürün en başından beri vurgulanan “kolektif” köklerine geri döndürmeyi amaçlayan bir teorik hat, temel bir metodoloji eleştirisi ve güçlü bir politik- teorik repertuvar nasıl kurabilir? Çalışmanın özü, bu sorunun cevaplarını tartışmak ve tarihsel maddeci bir bellek perspektifinin imkanları ve nüveleri üzerinde düşünebilmektir.
Marksizm kolektif bellek kültürel bellek postmodernizm tarihsel maddeci bellek
The aim of this study is to imagine a new theoretical perspective on collective memory. The article is described as a thinking exercise on closing the gap established at that “last glance” between collective memory and Marxism; as one of the first steps of a longer-term study. Collective memory has always been thought of as a simple collection of abstract narratives, representations and commemorations. When we look at the establishment and course of the field, this information needs to be revised. When such a controversial issue is considered together with an equally controversial pair of concepts from Marxism; the question of whether we can weave a new line of thought on how to make collective memory concrete and make it a part of the class struggle is the fundamental founding force of the article. This article, which tries to explain this argument with a line centred on postmodernism, where the time and space rupture can be observed in its most crystallised form, aims to think about the political and social opportunities lost by not only the time and space rupture of the “dissolution” of modernism, but also by pruning its humanist and utopian aspects. How can a theoretical line, a fundamental methodological critique and a strong political-theoretical repertoire be established that aims to return collective memory to its “collective” roots, which have been emphasised since the very beginning of the literature, rather than as a series of descriptions where the gap between witnessing and intervening is constantly widening? The essence of the study is to discuss the answers to this question and to think together about the possibilities and cores of a historical materialist memory perspective.
Marxism collective memory cultural memory postmodernism historical materialist memory
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 31 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 6 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 25 |