Th e paper examines the assignment of the visual experience in the context of interrelation between human-animal and human civilized. Civilization is deŞ ned as “the survival of the weak”. It is stressed that this deŞ nition can be applied to man, animal and every living being. In the paper the concept of “orientation” is not applicable to the megaliths. Th e ones that are next to mountains are not so much oriented to as similar to them. Th e need to create megaliths appeared in the transition from natural selection to civilization, from human-animal to human civilized. For his own survival man gave up violent battles, replacing them with the dance battle, during which the woman chose the man winner. For the more authentic reproduction of Ş ghts they used stones symbolising hunters, animals, mountains, caves, etc. Th us dolmens, cromlechs and menhirs appeared, becoming the stage or decoration of the Ş rst theatrical performances, where nature served as a model. Th e conclusion is, that the issue of a particular orientation of megaliths is eliminated: they were built to face the surrounding mountains, caves, animals inhabiting particular areas (zoomorphic dolmens), etc
civilization natural selection megaliths orientation imitation
Bu makale, hayvan-insan ve insan medeniyeti arasındaki ilişki bağlamında, görsel deneyimlerin tayin edilmesini tartışmaktadır. Medeniyet “zayıfın hayatta kalması” olarak tanımlanır. Bu tanım, insana, hayvana ve her canlı varlığa uygulanabilir olarak vurgulanmıştır. Bu makalede, “çevreye uyum” kavramı tarih öncesi taş anıtlar (megalith) için geçerli değildir. Dağların yakınında olanlar, bunlara benzer biçimde çok fazla uyum sağlamamıştır. Megalithlerin yapılmasına dair gereksinim, insan-hayvandan insan uygarlığına, doğal seleksiyondan uygarlığa geçişle ortaya çıktı. İnsanoğlu hayatta kalmak için şiddetli savaşlardan vazgeçti, kadının kazanan erkeği seçtiği zaman zarfında, savaş danslarını tercih etti. Savaşların daha otantik olması için, insanoğlu avcıların, hayvanların, dağların, mağaraların vs’nin sembolizasyonunda taşları kullandı. Böylece bu lahitler ve daire şeklindeki büyük abideler ve yekpare taştan abideler, model olarak doğayı simgeleyen ilk teatral performansların dekorasyonu ya da sahnesi olarak ortaya çıktı. Sonuç, megalitlerin özel bir uyum sorunu olarak elimine edilmesidir. Megalitler, dağları, mağaraları, belirli alanlarda yaşayan hayvanların vs’nin çevrelerine inşa edildiler
Diğer ID | JA73UG24RH |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2014 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 5 |