Present essay compares and contrasts Hegel’s and Adorno’s thought in a critically dialectical manner and develops the approach of Adorno’s conceiving of the art work as a form of “becoming” within the context of “truth-content (Unwahrheit)”. In this way, by first refering back to basic texts in the history of thinking concerning the creative act such as Timaeus, tries to decipher its modern expressions in the works of art by grounding identity and non-identity on the concept of ‘limit’ -which dialectically excludes them in * Doç. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, e-posta: ohush@yahoo.com.their inherence within- by means of interpreting its counterpart in the Ancient Greek under the name hupokrites which is given to actor
Hupokrites Non-identity Mimesis Truth-Content (Unwahrheit) Adorno Hegel Plato
Makale, Hegel ve Adorno düşüncesini diyalektik yönden eleştirel olarak karşılaştırarak, özellikle Adorno’nun sanat yapıtını “hakikat esası (Unwahrheit)” bağlamında bir “oluşum” olarak gören yaklaşımını geliştirir. Böylece çalışma, Timaios gibi temel metinler üzerinden yaratıcılık fiilini ele almaya çalışarak bunun modern sanatsal ifadelerini, özdeşlik ve değil-özdeşilik kavramlarını diyalektik bağlamda içerecek şekilde dışta bırakan ‘sınır’ kavramında temellendirecek biçimde Eski Yunan’da oyuncuya verilen hupokrites ismi üzerinden yorumlar
Diğer ID | JA97RG65UY |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2014 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 6 |