It has been known that many internal and external question laids behind the basis of the economic crises transformed into the chronic character in our country. Nevertheless, the negavitivies in foreign trade are their most important ones. The export determines the import in any countries that gainde the the power of competetiveness by means of export goods with foreign demand and knowledge and technology intensive in global markets. At the same time, in these countries, whose power of competetiveness is rather high in external markets, the exportation can be increased in spite of the strong money policy, as well as her import costs are minimum. Impliedly, in such a kind of countries foreign trade and the imbalances of ongoing operations can be prevented. But in our country in crisis seasons while the export goods which do not have the power of competetiveness have been supported with high devaluation, paradoxically, the import becomes much more expensive. Depending on this, rising income costs and hot money (liquidity) causes the revalution of Turkish lira and imbalances in export-import and the pressure of the devaluation. In this study which has been focused on the import functions, it is claimed that this vicious circle keeps up onwards of the 2001 economic crise
Ülkemizde kronik bir yapıya bürünen ekonomik krizlerin temelinde, iç ve dış kaynaklı bir çok sorunun yattığı bilinmektedir. Ancak, dış ticarette yaşanan olumsuzluklar, bu sorunların en önceliklilerindendir. Küresel pazarlarda bilgi ve teknoloji yoğun, katma değeri yüksek, dış talebi olan ihraç ürünleriyle rekabet gücü elde etmiş ülkelerde, ihracat ithalatın belirleyicisi konumundadır. Aynı zamanda dış pazarlarda rekabet gücü yüksek olan bu ülkelerde, güçlü para politikasına rağmen ihracat artırılabilmekte, ithalat maliyetleri minimize edilebilmektedir. Dolayısıyla bu ülkelerde dış ticaret açığı ve buna bağlı cari işlem dengesizliklerinin önüne geçilmektedir. Ancak ülkemizde dış pazarlarda rekabet gücüne sahip olmayan ihraç ürünleri, kriz dönemlerinde yüksek oranlı devalüasyonlarla desteklenirken, bunun tersine ihracatın alt yapısını oluşturan ithalat pahalılaşmaktadır. Yükselen girdi maliyetleri ve sıcak para girişleri TL’nin yeniden değerlenmesine, ihracat ve ithalat dengelerinin tekrar tersine dönmesine ve yeni bir devalüayon baskısına neden olmaktadır. Bu durumun ithalat fonksiyonu bağlamında ele alındığı bu çalışmada yukarıda ifade edilen kısır döngünün 2001 krizi sonrasında da devam ettiği ileri sürülmektedir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Sayı: 13 |
Dergimiz EBSCOhost, ULAKBİM/Sosyal Bilimler Veri Tabanında, SOBİAD ve Türk Eğitim İndeksi'nde yer alan uluslararası hakemli bir dergidir.